# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّهُمْ يَك۪يدُونَ كَيْدًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnehum yekîdûne keydâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kâfirler, vargüçleriyle tuzak kurup duruyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17. Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Gerçekten onlar düzen kuruyorlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haberin olsun ki onlar hep hiyle kuruyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat, onlar alabildiklerine hileler düzerler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 15,16. Gerçekten onlar, (Kur'ân'ı ibtâl etmek için) bir hîle olarak tuzak kuruyorlar.(Ben de) bir hîle ile (kurdukları) tuzak(larını ibtâl) ederim! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu (Kur'an'ın nurunu söndürmek için, Mekke'li) o müşrikler hep hile kuruyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, onlar bir hile ile hilede bulunurlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar tuzak kurup duruyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | As for them, they are but plotting a scheme, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Târık Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...