# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالْاَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vel-ardi żâti-ssad’(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bitkilerin çıkması için çatlayıp patlayan yere ki: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17. Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Dönüşlü göğe ve yarılan yeryüzüne and olsun ki, |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yarık yarık çatlamış yere andolsun. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O yarılıp çatlayan yere, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve o arzı zati sad'a |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | o (nebat ile) yarılan yere ki, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O (bitkilerle, vâdilerle yarılarak) yarıklar sâhibi olan yeryüzüne! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Nebat bitirmek için) yarılan arza ki, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve yarıklarla dolu yere: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And by the Earth which opens out (for the gushing of springs or the sprouting of vegetation),- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Târık Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...