# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnehu lekavlun fasl(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu Kur’an, hiç şüphesiz, hak ile bâtılı ayıran kesin bir sözdür. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17. Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu bu Kuran kesin bir sözdür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz o Kur’an, hak ile batılı ayırd eden bir sözdür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz Kur'ân, ayırıcı bir sözdür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki o her halde bir keskin hukümdür |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykaten o (Kur'an) hak ile (baatılı ayırd eden) kat'î bir kelâmdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 13,14. Şübhesiz ki o (Kur'ân), elbet (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. Ve o, şaka değildir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak o Kur'an (hak ile batıl arasını) ayırd eden kesin bir hükümdür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, o elbette bir ayırt eden kelâmdır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bu Kur'ân, hiç şüphesiz, hak ile bâtılı ayırt eden sözdür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Behold this is the Word that distinguishes (Good from Evil): |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Târık Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ğâşiye sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 26 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “dehşeti her şeyi saran, her tarafı kuşatan kıyâmet” mânasına gelen ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ اَمْوَالُهُمْ وَلَٓا اَوْلَادُهُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔاۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُ ...
Fecr sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 30 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı” mânasına gelen اَلْفَجْرُ (fe ...
Beled sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçip “şehir, memleket” mânasına gelen اَلْبَلَدُ (beled) kelimesinden alır. M ...
Vahyin kaynağı Yüce Allah’tır. Bununla birlikte vahyin Allah’tan peygambere geliş şekillerinde bir kısım farklılıklar vardır: PEYGAMBERİMİZ (S. ...
Şems sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 15 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “güneş” mânasına gelen اَلشَّمْسُ (şems) kelimesinden alır. Mushaf te ...