Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Mürselât / 49 | Gerçeği yalanlayanların o gün vay hâline! |
|
Ömer Çelik | Mürselât / 50 | Bu Kur’an’a da inanmazlarsa, artık bundan sonra hangi söze inanacaklar acaba? |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 1 | Müşrikler birbirlerine neyi sorup duruyorlar? |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 2 | Belli ki o büyük dehşetli haberi soruyorlar. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 3 | Hani aralarında anlaşmazlığa düştükleri o haberi. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 4 | Hayır, anlaşmazlığa ne hâcet! Yakında onun ne olduğunu bilecekler. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 5 | Evet, evet! Yakında gerçeği öğrenecekler. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 6 | Biz yeryüzünü bir döşek yapmadık mı? |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 7 | Dağları da onu sağlam tutan birer kazık. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 8 | Sizi çiftler hâlinde yarattık. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 9 | Uykunuzu bir dinlenme kıldık. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 10 | Geceyi, karanlığı ile sizi örten bir örtü yaptık. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 11 | Gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 12 | Üstünüzde yedi kat sapasağlam gök bina ettik. |
|
Ömer Çelik | Nebe' / 13 | Oraya alev alev yanan, parıl parıl parıldayan bir lamba olarak güneşi astık. |
|
Hac suresinin 55. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 55. Ayet Arapça: ِ وَلَا يَزَالُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ ال ...
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...
Cuma sûresi Medine’de inmiştir. 11 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen اَلْجُمْعَةُ (Cuma) kelimesinden almıştır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerin ...