Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 16 | “O halde kıyâmete inanmayan ve nefsânî arzularının peşinden gidenler, ona inanmaktan ve onunla ilgili gerçekleri anlatmaktan sakın seni alıkoymasın! Yoksa helâk olursun!” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 17 | Allah: “Şu sağ elindeki de ne ey Mûsâ?” diye sordu. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 18 | Mûsâ: “O benim asamdır; yürürken ona yaslanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; ayrıca onunla daha pek çok ihtiyaçlarımı karşılarım” dedi. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 19 | Allah: “Onu yere at ey Mûsâ!” diye emretti. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 20 | Mûsâ da hemen onu yere attı. Bir de ne görsün: asa hızla kıvrılıp giden kocaman bir yılan oluvermiş! |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 21 | Allah şöyle buyurdu: “Tut onu! Korkma! Biz onu tekrar eski hâline çevireceğiz.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 22 | “Şimdi de elini koynuna sok; bir başka mûcize olarak o, kusursuz ve lekesiz bir biçimde bembeyaz çıkıversin!” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 23 | “Tâ ki, böylece sana büyük âyetlerimizden bir kısmını göstermiş olalım.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 24 | Allah: “Şimdi artık Firavun’a git. Çünkü o gerçekten çok azgınlaştı” buyurdu. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 25 | Mûsâ şöyle yalvardı: “Rabbim! Göğsüme genişlik ver.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 26 | “İşimi kolaylaştır.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 27 | “Dilimin düğümünü çöz.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 28 | “Ta ki, sözümü iyi anlasınlar.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 29 | “Ailemden birini bana yardımcı kıl.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 30 | “Kardeşim Hârûn’u.” |
|
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...