# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلِلّٰهِ يَسْجُدُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَظِلَالُهُمْ بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِ ۩ | |
Türkçe Okunuşu * | Veli(A)llâhi yescudu men fî-ssemâvâti vel-ardi tav’an vekerhen vezilâluhum bilġuduvvi vel-âsâl(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Göklerde ve yerde her kim ve her ne varsa, isteyerek veya zorunlu olarak, hem kendileri hem de gölgeleri sabah akşam dâimâ yalnızca Allah’a secde ederler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Göklerde ve yerde bulunanlar da onların gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece Allah'a secde ederler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yerde ve göklerdeki kimseler de, gölgeleri de, sabah akşam, ister istemez Allah'a secde ederler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah’a boyun eğer. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah'a secde ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Halbuki Göklerde ve Yerde kim varsa ister istemez Allaha secde eder kendileri de gölgeleri de sabah akşam |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Göklerde ve yerde kim varsa onlar da, gölgeleri de sabah akşam ister istemez Allaha secde eder. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem göklerde ve yerde bulunan kimseler ve onların gölgeleri, sabah-akşam (bir kısmı) isteyerek, (bir kısmı da) istemeyerek (de olsa) Allah'a secde eder. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez kendileride , gölgeleri de sabah, akşam Allah'a secde eder. (Ona boyun eğmeğe mecburdurlar.) () |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve göklerde ve yerde kim var ise ve gölgeleri sabah ve akşam vakitleri ister istemez Allah Teâlâ'ya secde eder. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Göklerde ve yerde kim varsa, hattâ sabah akşam onların gölgeleri de ister istemez Allah'a secde eder. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Whatever beings there are in the heavens and the earth do prostrate themselves to Allah (Acknowledging subjection),- with good-will or in spite of themselves: so do their shadows: in the morning and evenings. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ra'd Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...