Ra'd Sûresi(13) 24. Ayet


24 / 43


# Meal Ayet
Arapça سَلَامٌ عَلَيْكُمْ بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِۜ
Türkçe Okunuşu * Selâmun ‘aleykum bimâ sabertum feni’me ‘ukbâ-ddâr(i)
1. Ömer Çelik Meali “Sabrettiğinizden dolayı size selâm olsun! Bakın, dünya hayatının mutlu sonu ne kadar güzelmiş!”
2. Diyanet Vakfı Meali (Melekler:) Sabrettiğinize karşılık size selam olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir! (derler).
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali 22,23,24. Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: "Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" derler.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali “Sabretmenize karşılık selâm sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir!”
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Sabrettiğiniz için size selam olsun. Ahiret yurdu ne güzeldir!"
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Selâm sizlere, sabrettiğiniz için bakın ne güzel: yurdun ukbası
7. Hasan Basri Çantay Meali «Sabretdiğiniz şeylere mukaabil sizlere selâm (ve selâmet). Dâr (-i dünyân) ın en güzel sonucudur bu»!
8. Hayrat Neşriyat Meali (Ve:) “Sabrettiğinizden dolayı size selâm olsun; işte (dünya) yurdun(un) âkıbeti(olan Cennet) ne güzeldir!” (derler).
9. Ali Fikri Yavuz Meali “- Sabrettiğiniz için size, selâm olsun! Ahiret saadeti ne güzeldir!...”
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali (Derler ki) sabrettiğinizden dolayı üzerinize selâm olsun. Artık ne güzel yurdun akıbeti.
11. Ümit Şimşek Meali “Sabrettiğiniz için selâm olsun size,” derler. “Dünya yurdunun ne güzel sonucudur bu!”
12. Yusuf Ali (English) Meali "Peace unto you for that ye persevered in patience! Now how excellent is the final home!"
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Ra'd Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-54-ayeti-ne-anlatiyor-198332-m.jpg
Kehf Suresinin 54. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-198323-m.jpg
Kehf Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-45-ayeti-ne-anlatiyor-198300-m.jpg
Kehf Suresinin 45. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-29-ayeti-ne-anlatiyor-198275-m.jpg
Kehf Suresinin 29. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-23-24-ayetleri-ne-anlatiyor-198254-m.jpg
Kehf Suresinin 23-24. Ayetleri Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-17-ayeti-ne-anlatiyor-198231-m.jpg
Kehf Suresinin 17. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...