# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ طُوبٰى لَهُمْ وَحُسْنُ مَاٰبٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti tûbâ lehum vehusnu meâb(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O iman edip sâlih amel işleyenler var ya; işte dünyada huzurlu bir hayat, âhirette de varılacak yerlerin en güzeli olan cennet onları beklemektedir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İman edip iyi işler yapanlara ne mutlu! Varılacak güzel yurt da onlar içindir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnanan ve yararlı iş işleyen kimseler için hoş bir hayat ve dönülecek güzel bir yer vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar ki, iman etmişler ve salih ameller işlemişlerdir, ne mutlu onlara, varacakları yer de ne güzeldir! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onlar ki iyman etmişlerdir ve salih ameller işlemektedirler, ne hoş, tubâ onların, istikbal güzelliği onların |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Îman edib de güzel işler (hareketler ve ibâdetler) yapanlar: Ne mutlu onlara! (Nihayet) dönüb gidilecek güzel yurd da (onların). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Îmân edip sâlih ameller işleyenlere ne mutlu! Varılacak güzel yer de onlar içindir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İman edip de sâlih ameller işliyenler (var ya), ne mutlu onlara! Ahirette güzel barınak da onların! |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bu lundular, fevz-ü necât onlara, dönüp gidilecek güzel bir yurd da onlara. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İman edip de güzel işler yapanlar için müjde ve mutluluk, bir de varılacak güzel bir yer vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "For those who believe and work righteousness, is (every) blessedness, and a beautiful place of (final) return." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ra'd Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...