# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَمْحُوا اللّٰهُ مَا يَشَٓاءُ وَيُثْبِتُۚ وَعِنْدَهُٓ اُمُّ الْكِتَابِ | |
Türkçe Okunuşu * | Yemhû(A)llâhu mâ yeşâu veyuśbit(u)(s) ve’indehu ummu-lkitâb(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah dilediğini siler, dilediğini bırakır. Ana kitap O’nun katındadır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. Bütün kitapların aslı onun yanındadır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah dilediğini siler, dilediğini bırakır; Ana Kitap O'nun katındadır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O’nun yanındadır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah dilediğini imha eder, dilediğini de yerinde bırakır. Ana kitap O'nun katındadır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allah dilediği mahv-ü isbat da eder ve ümmülkitab onun nezdindedir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah ne dilerse (onu yapar. Ba'zısını) mahveder, (vücuda getirmez, ba'zısını da) vücûda getirir. Ana kitab Onun nezdindedir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Allah (o yazıdan) dilediğini siler, (dilediğini de) sâbit bırakır. Ana kitab (olan Levh-i Mahfûz) ise O'nun katındadır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah dilediği hükmü kaldırır ve yerinde bırakır (veya değiştirir). Bütün kitapların esası O'nun katındadır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah Teâlâ dilediğini mahveder ve isbat buyurur ve ana kitap O'nun nezdindedir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah dilediğini yok eder, dilediğini sabit kılar. Ana Kitap Onun katındadır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Allah doth blot out or confirm what He pleaseth: with Him is the Mother of the Book. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ra'd Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...