# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَاَمْلَيْتُ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا ثُمَّ اَخَذْتُهُمْ۠ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekadi-stuhzi-e birusulin min kablike feemleytu lilleżîne keferû śümme eḣażtuhum(s) fekeyfe kâne ‘ikâb(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gerçek şu ki, senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti. Fakat ben, belki yanlışlarından dönerler diye inkâr edenlere mühlet verdim; dönmeyince de onları azabımla kıskıvrak yakaladım. Böylece, cezalandırmamın nasıl olduğunu gördüler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, senden önce de nice peygamberler alaya alınmıştı. İnkar edenleri önce erteledim, sonra cezalarını verdim. Cezalandırmam nasıldı? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da ben inkâr edenlere bir süre (mühlet) verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Benim cezalandırmam nasılmış! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ben de o kâfirlere bir süre için meydan verdim. Sonra da tuttum onları cezalandırdım. O vakit azabım nasıl imiş (gördüler). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kasem olsun ki senden evvel ki peygamberlerle istihza edildi de ben o küfredenlere bir müddet meydan verdim sonra da tuttum ıkaba çektim, o vakıt ıkabım nasıl oldu? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki (Habîbim) senden evvelki peygamberlerle de istihza edilmişdir de ben o küfredenler (e bir zaman) için meydan vermişimdir. Sonra ise onları yakalayıverdim. Bu, benim nasıl (ve ne müdhiş) bir ıkaabımdr! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de inkâr edenlere mühlet verdim; sonra onları (azabla) yakaladım! Artık azâbım nasılmış (gördüler)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Andolsun ki, (Ey Rasûlüm) senden önce gelen Peygamberlerle de istihza edildi; ben de o kâfirlere bir müddet için meydan verdim. Sonra da onları azabla yakalayıverdim. Benim azabım nasıl dehşetli olmuştu! |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, senden evvelki peygamberler ile istihzâda bulunulmuştu. Ben kâfir olanlara bir mühlet verdim, sonra onları yakaladım. Artık azap nasıl oldu! |
11. | Ümit Şimşek Meali | Senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ben ise onlara mühlet tanıdım, sonra da onları yakalayıverdim. Cezam nasıl oluyormuş? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Mocked were (many) Messengers before thee: but I granted respite to the unbelievers, and finally I punished them: Then how (terrible) was my requital! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ra'd Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...