# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْكَب۪يرُ الْمُتَعَالِ | |
Türkçe Okunuşu * | ‘Âlimu-lġaybi ve-şşehâdeti-lkebîru-lmute’âl(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O, duyular ötesini de, duyuların algı sahasına gireni de hakkıyla bilendir. O, ululardan ulu, yücelerden yücedir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 9,10. Görüleni de görülmeyeni de bilen, yücelerin yücesi büyük Allah'a göre, aranızdan sözü gizleyen ile, açığa vuran ve geceye bürünerek gizlenip gündüzün ortaya çıkan arasında fark yoktur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, gaybı da görülen âlemi de bilendir, çok büyüktür, çok yücedir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah görünmeyeni de bilir, görüneni de. Büyüktür ve yücelerden yücedir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | gayb-ü şehadeti bilen keberi müteâl |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, görünmeyeni de, görüneni de bilendir, çok büyükdür, her şeyden yücedir O. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O,) görünmeyeni de görüneni de hakkıyla bilendir; Kebîr (pek büyük)tür, Müteâl(herşeyden yüce)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O, gaybı ve hazırı bilen çok büyük üstün varlıktır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O (Hâlık-ı Zîşan) gizliyi de ve açıkta olanı da bilicidir. Pek büyüktür, her şeyden üstündür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O görüneni de bilir, görünmeyeni de. O herşeyden büyük, herşeyden yücedir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He knoweth the unseen and that which is open: He is the Great, the Most High. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ra'd Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...
Nûr suresinin 10. ayetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: Nûr Suresi 10. Ayet Arapça: وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَاَنَّ اللّٰهَ ...
KARŞILAŞTIĞI KİMSEYE GÜZEL SÖZ SÖYLEYİP GÜLER YÜZ GÖSTERMEK İLE İLGİLİ AYETLER “Mü’minlere kol kanat ger.” (Hicr sûresi (15), 88) Bu âyet-i ke ...
Talâk sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. İsmini, birinci âyette bahsedilen talâk (boşama) hükmünden alır. Mushaf tertîbine göre 65, iniş sır ...
Müminûn suresinin 115. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 115. Ayet Arapça: اَفَحَسِبْتُمْ اَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَاَنَّكُمْ اِلَيْنَ ...