# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنْ تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ ءَاِذَا كُنَّا تُرَابًا ءَاِنَّا لَف۪ي خَلْقٍ جَد۪يدٍۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ الْاَغْلَالُ ف۪ٓي اَعْنَاقِهِمْۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-in ta’ceb fe’acebun kavluhum e-iżâ kunnâ turâben e-innâ lefî ḣalkin cedîd(in)(k) ulâ-ike-lleżîne keferû birabbihim(s) veulâ-ike-l-aġlâlu fî a’nâkihim(s) veulâ-ike ashâbu-nnâr(i)(s) hum fîhâ ḣâlidûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Eğer kâfirlerin sana inanmamalarına şaşıyorsan, şunu bil ki asıl şaşılması gereken şey onların: “Sahi, biz çürüyüp toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız? Hiç öyle şey olur mu?” demeleridir. İşte onlardır, Rablerini inkâr edenler. İşte onlardır, boyunlarında bukağılar bulunanlar. İşte onlardır, cehennemin yâranı ve yoldaşı olanlar ve orada sonsuzca kalacaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların: «Biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?» demeleridir. İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır. Ve onlar ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacaklardır! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şaşacaksan, onların: "Biz toprak olunca mı yeniden yaratılacağız?" demelerine şaşmak gerekir. İşte onlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır. İşte onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, “Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların şu sözleridir: "Biz toprak olup gittikten sonra mı, yani biz gerçekten yeniden mi yaratılacağız?" İşte bunlar Rablerini inkâr etmişlerdir. Bunlar boyunlarında demir halkalar bulunanlardır. Ve işte bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Eğer teaccüb edeceksen işte teaccüb edilecek şey: onların şu lâkırdısı: biz bir toprak olduğumuz vakıt mı, hele hele biz mi mutlaka yeni bir hılkat içinde bulunacağız!... İşte bunlar rablarına küfretmiş olanlar ve işte bunlar tomrukları boyunlarında ve işte bunlar eshabı nar, hep onda kalacaklardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer (kâfirlerin seni yalana çıkardıklarına) şaşıyorsan asıl şaşılacak olan onların: «Biz toprak oldukdan sonra mı ve yeniden mi muhakkak yaratılacağız?» demeleridir,İşte bunlar Rablerini tanımayanlardır, işte boyunlarında lâleler bulunanlar bunlar ve işte içinde müebbed kalacakları ateşin yârânı da yine bunlar, bunlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Buna rağmen (kâfirlerin yalanlamalarına) şaşıracaksan, asıl şaşılacak şey, onların: “Bir toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışta olacağız?” sözleridir. İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir. Hem yine onlar (âhiret gününde)boyunlarında (demir) halkalar bulunanlardır. Ve onlar ateş ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Rasûlüm, eğer kâfirlerin seni yalanlamasına şaşıyorsan, asıl şu sözleri şaşılacak şeydir: “- Biz bir toprak olduğumuz zaman mı cidden yeni bir yaratılışta olacağız (öldükten sonra yeniden mi dirileceğiz)?” İşte bunlar, Rablerini (hükümlerini) inkâr etmiş olanlardır; bunlar, boyunlarında (kıyamet gününde) demir halkalar bulunanlardır. Bunlar, Cehennemliktirler; ebedî olarak orada kalacaklardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer taaccüb edecek isen işte asıl teaccüb edilecek şey, onların «Biz toprak kesildikten sonra mı mutlaka yeniden yaratılacağız?» demeleridir. Onlar o kimselerdir ki, Rablerini inkâr etmişlerdir ve boyunlarında demir zincirler bulunan da onlardır ve onlar ateşin yârânıdırlar, onlar orada müebbeden kalacak kimselerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Şaşacaksan, “Toprak olduktan sonra yeniden yaratılacak mıyız?” diyenlerin sözüne şaş. Onlar Rablerine nankörlük edenlerdir. Onların boyunlarında bukağılar vardır. Onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If thou dost marvel (at their want of faith), strange is their saying: "When we are (actually) dust, shall we indeed then be in a creation renewed?" They are those who deny their Lord! They are those round whose necks will be yokes (of servitude): they will be Companions of the Fire, to dwell therein (for aye)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ra'd Sûresi 5. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَرَاوَدَتْهُ الَّت۪ي هُوَ ف۪ي بَيْتِهَا عَنْ نَفْسِه۪ وَغَلَّقَتِ الْاَبْوَابَ وَقَالَتْ هَيْتَ لَكَۜ قَالَ مَعَاذَ اللّٰ ...
İsrâ Sûresi 78-84.Ayetler 78. Güneşin öğleyin batıya doğru kaydığı andan gece karanlığı bastırıncaya kadar belli vakitlerde namazı dosdo ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَجَٓاؤُ۫ عَلٰى قَم۪يصِه۪ بِدَمٍ كَذِبٍۜ قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ اَنْفُسُكُمْ اَمْرًاۜ فَصَبْرٌ جَم۪يلٌۜ وَاللّٰهُ الْ ...
Âyetler “Sana uyan mü’minlere alçak gönüllü davran!” Şuarâ sûresi (26), 215 Allah Teâlâ İslâmiyet’e gönül veren kullarını Resûlullah Efendi ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: لَقَدْ كَانَ ف۪ي يُوسُفَ وَاِخْوَتِه۪ٓ اٰيَاتٌ لِلسَّٓائِل۪ينَ Andolsun ki Yûsuf ve kardeşlerinde, almak isteyenler için ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَلِلّٰهِ غَيْبُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاِلَيْهِ يُرْجَعُ الْاَمْرُ كُلُّهُ فَاعْبُدْهُ وَتَوَكَّلْ عَلَيْهِۜ وَمَا رَ ...