MEYVE ile ilgili ayetler (21 kayıt)

En'âm / 99. Ayet

وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۚ فَاَخْرَجْنَا بِه۪ نَبَاتَ كُلِّ شَيْءٍ فَاَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِرًا نُخْرِجُ مِنْهُ حَبًّا مُتَرَاكِبًاۚ وَمِنَ النَّخْلِ مِنْ طَلْعِهَا قِنْوَانٌ دَانِيَةٌ وَجَنَّاتٍ مِنْ اَعْنَابٍ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُشْتَبِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍۜ اُنْظُرُٓوا اِلٰى ثَمَرِه۪ٓ اِذَٓا اَثْمَرَ وَيَنْعِه۪ۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكُمْ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ

O, gökten su indirendir. Biz, her türlü bitkiyi o suyla yetiştiririz. O bitkiden bir filiz, filizden de üst üste dizili dâneler, başaklar çıkarırız. Hurma ağacının tomurcuklarından yere doğru sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri çıkarırız. Bunların hepsinin hem birbirine çok benzeyen yönleri, hem de birbirinden çok farklı özellikleri vardır. Her birinin meyvesine bir ilk ortaya çıktığı, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Gözünüzün önünde cereyan eden bu işlerde, iman eden bir toplum için elbette nice dersler ve ibretler vardır.


Yusuf / 31. Ayet

فَلَمَّا سَمِعَتْ بِمَكْرِهِنَّ اَرْسَلَتْ اِلَيْهِنَّ وَاَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَـًٔا وَاٰتَتْ كُلَّ وَاحِدَةٍ مِنْهُنَّ سِكّ۪ينًا وَقَالَتِ اخْرُجْ عَلَيْهِنَّۚ فَلَمَّا رَاَيْنَهُٓ اَكْبَرْنَهُ وَقَطَّعْنَ اَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَاشَ لِلّٰهِ مَا هٰذَا بَشَرًاۜ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا مَلَكٌ كَر۪يمٌ

Aziz’in hanımı, kadınların dedikodularını duyunca onları konağına dâvet etti. Onlar için şöyle koltuklara yaslanıp oturacakları bir ortamda mükellef bir sofra hazırladı. Ayrıca her birinin önüne, sunulan meyveleri soymak için birer bıçak koydu. Kadınlar meyvelerini soyarken Yûsuf’a, “Karşılarına çık” diye emretti. Kadınlar onu âniden karşılarında görünce güzelliği karşısında şaşırıp kaldılar, farkına varmadan, meyve yerine ellerini doğradılar ve şaşkınlıkla: “Allah’ı tenzih ederiz! Bu bir insan değil; bu olsa olsa ancak değerli bir melektir” dediler.


Nahl / 11. Ayet

يُنْبِتُ لَكُمْ بِهِ الزَّرْعَ وَالزَّيْتُونَ وَالنَّخ۪يلَ وَالْاَعْنَابَ وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

O su ile sizin için ekinler, zeytinlikler, hurma ağaçları, üzüm bağları ve her türden daha nice ürünler yetiştirir. Şüphesiz ki bunda sistemlice düşünen bir toplum için elbette tevhidi gösteren kesin bir delil vardır.


Nahl / 67. Ayet

وَمِنْ ثَمَرَاتِ النَّخ۪يلِ وَالْاَعْنَابِ تَتَّخِذُونَ مِنْهُ سَكَرًا وَرِزْقًا حَسَنًاۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

Hurma ağaçlarının ve üzüm asmalarının meyvelerinden hem sarhoşluk veren bir içki hem de güzel bir rızık elde edersiniz. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için kesin bir delil vardır.


Nahl / 69. Ayet

ثُمَّ كُل۪ي مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُك۪ي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلًاۜ يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ ف۪يهِ شِفَٓاءٌ لِلنَّاسِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

“Sonra her türlü meyveden ye de, bal yapmak üzere Rabbinin sana takip etmen için belirlediği yolları tam bir inkıyatla tut!” Onların karınlarından çeşitli renklerde bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Şüphesiz bunda, sistemli bir şekilde düşünen kimseler için kesin bir delil ve ibret vardır.


Fâtır / 27. Ayet

اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۚ فَاَخْرَجْنَا بِه۪ ثَمَرَاتٍ مُخْتَلِفًا اَلْوَانُهَاۜ وَمِنَ الْجِبَالِ جُدَدٌ ب۪يضٌ وَحُمْرٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهَا وَغَرَاب۪يبُ سُودٌ

Görmez misin ki, Allah gökten bir su indiriyor? Biz onunla renkleri çeşit çeşit meyveler, sebzeler çıkarıyoruz. Dağlarda da toprağın rengine göre beyaz, kırmızı, daha farklı renklerde ve simsiyah yollar vardır.


Sâd / 51. Ayet

مُتَّكِـ۪ٔينَ ف۪يهَا يَدْعُونَ ف۪يهَا بِفَاكِهَةٍ كَث۪يرَةٍ وَشَرَابٍ

Orada koltuklar üzerine yaslanıp otururlar, canlarının çektiği her çeşit meyve ve içecekten isterler.


Fussilet / 47. Ayet

اِلَيْهِ يُرَدُّ عِلْمُ السَّاعَةِۜ وَمَا تَخْرُجُ مِنْ ثَمَرَاتٍ مِنْ اَكْمَامِهَا وَمَا تَحْمِلُ مِنْ اُنْثٰى وَلَا تَضَعُ اِلَّا بِعِلْمِه۪ۜ وَيَوْمَ يُنَاد۪يهِمْ اَيْنَ شُرَكَٓاء۪يۙ قَالُٓوا اٰذَنَّاكَۙ مَا مِنَّا مِنْ شَه۪يدٍۚ

Kıyâmetin ne zaman kopacağının bilgisi sadece Allah’a aittir. O’nun bilgisi ve izni olmadan ne bir meyve tomurcuğundan çıkabilir, ne bir dişi hâmile kalabilir, ne de hâmile olan biri doğum yapabilir. O, “Nerede bana şu ortak koştuklarınız?” diye sesleneceği gün, müşrikler: “Sana açıkça söyleyelim ki, içimizde senden başka boyun eğilecek bir ortağın bulunduğuna şâhitlik edecek hiç kimse yoktur” diyecekler.


Zuhruf / 73. Ayet

لَكُمْ ف۪يهَا فَاكِهَةٌ كَث۪يرَةٌ مِنْهَا تَأْكُلُونَ

“Burada sizin için bol bol meyveler, yiyecekler vardır; onlardan âfiyetle yersiniz.”


Duhân / 55. Ayet

يَدْعُونَ ف۪يهَا بِكُلِّ فَاكِهَةٍ اٰمِن۪ينَۙ

Orada güven içinde canlarının çektiği her türlü meyveden isterler.


Muhammed / 15. Ayet

مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ ف۪يهَٓا اَنْهَارٌ مِنْ مَٓاءٍ غَيْرِ اٰسِنٍۚ وَاَنْهَارٌ مِنْ لَبَنٍ لَمْ يَتَغَيَّرْ طَعْمُهُۚ وَاَنْهَارٌ مِنْ خَمْرٍ لَذَّةٍ لِلشَّارِب۪ينَۚ وَاَنْهَارٌ مِنْ عَسَلٍ مُصَفًّىۜ وَلَهُمْ ف۪يهَا مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَمَغْفِرَةٌ مِنْ رَبِّهِمْۜ كَمَنْ هُوَ خَالِدٌ فِي النَّارِ وَسُقُوا مَٓاءً حَم۪يمًا فَقَطَّعَ اَمْعَٓاءَهُمْ

Gönülleri Allah’a saygıyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınanlara va‘dedilen cennetin durumu şöyledir: Orada hiç bozulmayan tertemiz su ırmakları, tadı bozulmayan taptaze süt ırmakları, içenlere lezzet veren ve dünyadakiler gibi sarhoş etmeyen şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Onlar için orada ayrıca canlarının çektiği her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Böyle nimetler içinde yaşayanlarla; cehennemde sürekli kalacak olan ve kaynar su içirilip de bağırsakları parçalanan kimseler hiç bir olur mu?


Tûr / 22. Ayet

وَاَمْدَدْنَاهُمْ بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِمَّا يَشْتَهُونَ

Onlara canlarının çektiği meyve ve et çeşitlerinden bol bol ikram edeceğiz.


Rahmân / 11. Ayet

ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ

Orada çeşit çeşit meyveler, ürünler ve salkımlarla yüklü hurma ağaçları vardır.


Rahmân / 52. Ayet

ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ

İkisinde de her çeşit meyveden çifter çifter vardır.


Rahmân / 54. Ayet

مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ

Cennetlikler, orada astarları kalın atlastan dokunmuş dö­şekler üzerine kurulurlar. Her iki cennetin olgunlaşmış meyveleri de ellerinin altında, hemen erişilip toplanıverecek yakınlıktadır.


Rahmân / 68. Ayet

ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ

Her ikisinde de türlü türlü meyveler, hurmalar, narlar bulu­nur.


Vâkıa / 20. Ayet

وَفَاكِهَةٍ مِمَّا يَتَخَيَّرُونَۙ

Beğendikleri türlü türlü meyvelerle…


Vâkıa / 29. Ayet

وَطَلْحٍ مَنْضُودٍۙ

Dolgun salkımlı muzlar,


Vâkıa / 32. Ayet

وَفَاكِهَةٍ كَث۪يرَةٍۙ

Bol bol meyveler arasında yaşarlar.


Mürselât / 42. Ayet

وَفَوَاكِهَ مِمَّا يَشْتَهُونَۜ

Canlarının çektiği türlü türlü meyveler arasında.


Abese / 31. Ayet

وَفَاكِهَةً وَاَبًّاۙ

Çeşit çeşit meyveler ve çayırlar.



https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-44-ayeti-ne-anlatiyor-197579-m.jpg
İbrahim Suresinin 44. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/allahin-ismini-zikrettigi-sahabi-197577-m.jpg
Allah’ın İsmini Zikrettiği Sahabi

Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-41-ayeti-ne-anlatiyor-197566-m.jpg
İbrahim Suresinin 41. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/kuran-i-kerimi-anlamak-neden-onemlidir-197561-m.jpg
Kur’an-ı Kerim’i Anlamak Neden Önemlidir?

Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-31-ayeti-ne-anlatiyor-197546-m.jpg
İbrahim Suresinin 31. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/kurani-dogru-okumak-neden-onemlidir-197536-m.jpg
Kur’an’ı Doğru Okumak Neden Önemlidir?

Âyet-i kerîmede buyrulur: “…Kur’ân’ı tâne tâne oku.” (el-Müzzemmil, 4) KUR’AN’I YÜZÜNDEN DOĞRU BİR ŞEKİLDE OKUMAK Hadîs-i şerîfte de Kur’ân’ı güzel ...