Tûr Sûresi 22-24. Ayet Tefsiri


22-24 / 49


Tûr Sûresi Hakkında

Tûr sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 49 âyettir. İsminin 1. âyette geçip dağ mânasına gelen ve hususiyle Hz. Mûsâ’nın Allah Teâlâ ile konuştuğu dağın adı olarak bilinen اَلطُّورُ (Tûr) kelimesinden alır. Mushaf tertibine göre 52, iniş sırasına göre 76. sûredir.

Tûr Sûresi Konusu

Kıyâmetin ve cehennemin dehşetli manzaralarından bahsedilir. Cennetliklerin nâil olacakları nimetler daha geniş olarak haber verilir. Kesinlikle vuku bulacak bu gerçeklere rağmen Peygamberimiz (s.a.s.)’i kâhinlikle ve delilikle suçlayıp reddeden; benzerini getirmeleri mümkün olmayan mûcize kelam Kur’ân-ı Kerîm’i inkâr eden kâfirlerin akılsızlıkları bir takım dikkat çekici sorularla gözler önüne serilir. Asılsız iddiaları tenkit edilerek çürütülür. Bu bâtıl dâvalarından vazgeçmedikleri takdirde kâfirler, öncelikle dünyada başlarına inecek azapla, sonra da âhiret azabıyla tehdit edilir. Bütün bunlara rağmen Resûlullah (s.a.s.)’e ve O’nun şahsında tüm müslümanlara Allah Teâlâ’nın vereceği hükmü sabırla beklemeleri ve büyük bir titizlikle kulluk vazifelerine devam etmeleri istenir.

Tûr Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada elli ikinci, iniş sırasına göre yetmiş altıncı sûredir. Secde sûresinden sonra, Mülk sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

وَاَمْدَدْنَاهُمْ بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِمَّا يَشْتَهُونَ ﴿٢٢﴾
يَتَنَازَعُونَ ف۪يهَا كَأْسًا لَا لَغْوٌ ف۪يهَا وَلَا تَأْث۪يمٌ ﴿٢٣﴾
وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَهُمْ كَاَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ۬ مَكْنُونٌ ﴿٢٤﴾
Karşılaştır 22: Onlara canlarının çektiği meyve ve et çeşitlerinden bol bol ikram edeceğiz.
Karşılaştır 23: Orada içecek dolu kadehleri elden ele dolaştırırlar; fakat bunu içmek ne boş ve mânasız konuşmalara sebep olur, ne de günaha sokar.
Karşılaştır 24: Etraflarında hizmetlerine tahsis edilmiş, sedeflerinde saklı inciler gibi pırıl pırıl civanlar dolaşır.

TEFSİR:

Allah Teâlâ cennet ehline canlarının çekeceği her türlü meyveden ve etten bol bol ikram edecektir. Vâkıa sûresinin 21. âyetinde canlarının çektiği kuş etlerinden ikram edileceği haber verilir. Burada ise belli bir kayıt yapılmaksızın her türlü et söz konusu edilir. Cennet ehli karşılıklı kadeh tokuşturur; duydukları zevk, eğlence, lezzet ve muhabbet içinde biri diğerinin elinden kadehi alır, elden ele dolaştırırlar. Hissettikleri neş’e ve sürûr ile heyecanlanır, cezbeye kapılırlar. İçleri içecek dolu olan o kadehlerden içerler. Fakat o, dünya içkileri gibi kötülüklere sebep olmaz. İçtikleri o içecekten ötürü aralarında boş sözler cereyan etmez, günaha sokma da söz konusu olmaz. Çünkü o içecek içilince sarhoş eden, lüzumsuz gevezelikler yaptıran, sövüp saydıran, kavgaya götüren ve günah olan davranışlara sevk eden dünyadaki alkollü içkiler gibi değildir. Cennet ehlinin etrafında hizmet etmek üzere genç delikanlılar dolaşır. Bunlar sedefleri içinde gizlenmiş bembeyaz inciler gibidirler. Ellerindeki tabaklarda çeşitli meyvelerle, yiyecek ve içeceklerle dolaşırlar. Nitekim bu hususu açıklayan diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Etraflarında altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır.” (Zuhruf 43/71)

“Çevrelerinde, çağıldayan tertemiz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır.” (Saffât 37/45)

“Etraflarında hiç yaşlanmayan gençler hizmet için âdeta pervane olur; durmadan çağıldayan pınarlardan doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle… Bu içecekten ötürü ne başları ağrır, ne de sarhoş olurlar.” (Vâkıa 56/17-19)

Böyle müstesna güzellikteki nimetlerle mest olan cennetlikler, dünyadaki hallerini hatırlayarak kendi aralarında derin bir sohbete dalarlar:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...