# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِلَيْهِ يُرَدُّ عِلْمُ السَّاعَةِۜ وَمَا تَخْرُجُ مِنْ ثَمَرَاتٍ مِنْ اَكْمَامِهَا وَمَا تَحْمِلُ مِنْ اُنْثٰى وَلَا تَضَعُ اِلَّا بِعِلْمِه۪ۜ وَيَوْمَ يُنَاد۪يهِمْ اَيْنَ شُرَكَٓاء۪يۙ قَالُٓوا اٰذَنَّاكَۙ مَا مِنَّا مِنْ شَه۪يدٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İleyhi yuraddu ‘ilmu-ssâ’a(ti)(c) vemâ taḣrucu min śemerâtin min ekmâmihâ vemâ tahmilu min unśâ velâ teda’u illâ bi’ilmih(i)(c) ve yevme yunâdîhim eyne şurakâ-î kâlû âżennâke mâ minnâ min şehîd(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kıyâmetin ne zaman kopacağının bilgisi sadece Allah’a aittir. O’nun bilgisi ve izni olmadan ne bir meyve tomurcuğundan çıkabilir, ne bir dişi hâmile kalabilir, ne de hâmile olan biri doğum yapabilir. O, “Nerede bana şu ortak koştuklarınız?” diye sesleneceği gün, müşrikler: “Sana açıkça söyleyelim ki, içimizde senden başka boyun eğilecek bir ortağın bulunduğuna şâhitlik edecek hiç kimse yoktur” diyecekler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kıyamet gününün bilgisi, O'na havale edilir. O'nun bilgisi dışında hiçbir meyve (çekirdeği) kabuğunu yarıp çıkamaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: Ortaklarım nerede! diye seslendiği gün: Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arzederiz, derler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi ona aittir. O'nun bilgisi dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: "Bana koştuğunuz ortaklar nerede?" diye seslendiği gün: "Sana, buna dair bizden hiçbir şahit olmadığınıarzederiz" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi O’na havale edilir. Meyveler tomurcuklarından ancak O’nun bilgisi altında çıkar, dişi ancak O’nun bilgisi altında hamile kalır ve doğurur. Allah onlara, “Nerede bana ortak koştuklarınız?” diye seslendiği gün şöyle derler: “Sana arz ederiz ki, içimizden onları gören hiçbir kimse yok.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kıyamet zamanını bilmek ancak Allah'a havale edilir. Onun bilgisi dışında hiçbir meyve kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: "Bana koştuğunuz ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, onlar: "Senin ortağın olduğuna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz." derler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Saate ılim ona havale edilir, hem onun ılmi olmaksızın ne meyvelerden biri tomurcuklarından çıkar ve ne bir dişi yüklü olur, ne de vaz'eder, nerede imiş şeriklerim? diye onlara haykıracağı gün ise diyeceklerdir: arz ederiz huzuruna ki bizden hiç şâhid yok |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O saatin ilmi ancak Ona irca olunur. Onun ilmi olmaksızın (hattâ) meyvelerden hiçbiri tomurcuklarından çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara «Benim ortaklarım nerede?» diye nida edileceği gün (görürsün ki şöyle) demişlerdir (diyeceklerdir): «Sana arzetdik. Bizden hiçbir şâhid yokdur». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kıyâmetin (ne zaman kopacağı) bilgisi, O'na havâle edilir. O'nun ilmi olmaksızın, ne mahsûller tomurcuklarından çıkar, ne bir dişi hâmile kalır, ne de doğurur! Ve (Allah) onlara: “Nerede (bana koştuğunuz) ortaklarım?” diye sesleneceği gün (onlar): “Sana arz ederiz ki,(şimdi buna dâir) bizden hiçbir şâhid yoktur!” derler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Vaktini kimse bilemiyeceği) kıyametin ilmi Allah'a havale edilir. Hem O'nun ilmi olmadıkca meyvelerden hiç biri tomurcuklarından çıkmaz, hiç bir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah, müşriklere: “- Nerede imiş ortaklarım?” diye nida edeceği gün, şöyle diyeceklerdir: “- Sana arz ederek bildiririz ki, bizden (sana ortak bulunduğuna) şahidlik edecek bir kimse yoktur.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kıyameti bilmek, O'na havale olunur ve ne meyvelerden bir şey, tomurcuklarından çıkar ve ne de bir dişi yüklü kalır ve ne de doğurur, illâ O'nun bilmesiyledir. Ve o gün ki, onlara nidâ eder ki: «Nerede benim ortaklarım?» Derler ki: «Sana arzettik, bizden hiç bir şahit yoktur.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kıyametin vaktini bilmek Ona mahsustur. Onun bilgisi dışında ne bir meyve tomurcuğundan çıkar, ne bir dişi hamile kalır veya doğurur. O “Nerede ortaklarım?” diye seslendiği gün, müşrikler “Sana arz ederiz ki, buna dair hiçbir tanığımız yoktur” derler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To Him is referred the Knowledge of the Hour (of Judgment: He knows all): No date-fruit comes out of its sheath, nor does a female conceive (within her womb) nor bring forth the Day that (Allah) will propound to them the (question), "Where are the partners (ye attributed to Me?" They will say, "We do assure thee not one of us can bear witness!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fussilet Sûresi 47. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَتَكُونَ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ Asla Allah’ın âyetlerini yalan ...