# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَا تَسْمَعُوا لِهٰذَا الْقُرْاٰنِ وَالْغَوْا ف۪يهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâle-lleżîne keferû lâ tesme’û lihâżâ-lkur-âni velġav fîhi le’allekum taġlibûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnkâr edenler: “Şu Kur’an’ı dinlemeyin ve okunurken ona karşı yaygara koparın, böylece başkalarının dinlemesini de engelleyin. Belki bu yolla mü’minlere üstün gelirsiniz” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnkâr edenler: Bu Kur'an'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın. Umulur ki bastırırsınız, dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnkar edenler: "Bu Kuran'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki bastırırsınız" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnkâr edenler dediler ki: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnkâr edenler: "Bu Kur'ânı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de dedi ki o küfredenler: şu Kur'anı dinlemeyin ve ona yaygara yapın, belki bastırırsınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O küfredenler (şöyle) dedi (ler): «Bu Kur'ânı dinlemeyin. Onun hakkında ma'nâsız yaygaralar (gürültüler) yapın! Belki galebe edersiniz»! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İnkâr edenler ise dedi ki: “Bu Kur'ân'ı dinlemeyin ve onda (o okunduğu zaman)ma'nâsız sözler söyleyin (gürültü yapın), belki (bu sûretle) üstün gelirsiniz!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de o kâfir olanlar: “- Bu Kur'an'ı dinlemeyin ve ona bozgunculuk edin; olur ki üstün gelirsiniz.” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kimseler ki, kâfir oldular. Dediler ki: «O Kur'an'ı dinlemeyiniz, onda gürültü yapınız, olabilir ki galip olursunuz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnkâr edenler, “Bu Kur'ân'ı dinlemeyin; okunurken şamata çıkarın,” dediler. “Böylelikle ona üstün gelirsiniz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Unbelievers say: "Listen not to this Qur´an, but talk at random in the midst of its (reading), that ye may gain the upper hand!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fussilet Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm, lafzı ve mânasıyla, şekli ve muhtevasıyla Allah kelâmıdır. Burada “şekli” derken Kur’ân-ı Kerîm’in Resûlullah (s.a.v.)’e vahyedilmesin ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ اَمْوَالَ الْيَتَامٰى ظُلْمًا اِنَّمَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ نَارًاۜ وَسَيَصْلَوْنَ سَع۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: “…bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek de olsalar, onun b ...
Kur’an-ı Kerim, sure sure, ayet ayet nazil olmuştur. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline ...
Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın sözü olduğunda şüphe olmadığı gibi, Peygamberimize (s.a.v.) vahyolunduğu gibi hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar t ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاٰتُوا الْيَتَامٰٓى اَمْوَالَهُمْ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَب۪يثَ بِالطَّيِّبِۖ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَهُمْ اِلٰٓى اَ ...