# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ينَ لَا يُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ بِالْاٰخِرَةِ هُمْ كَافِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżîne lâ yu/tûne-zzekâte vehum bil-âḣirati hum kâfirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar zekâtı vermezler. Âhireti de zâten büsbütün inkâr içindedirler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar zekâtı vermezler; ahireti inkâr edenler de onlardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar zekat vermezler; ahireti inkar edenler de yalnız onlardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar zekâtı vermeyen kimselerdir. Onlar ahireti de inkâr ederler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, zekatı vermezler, ahireti de inkâr ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki zekâtı vermezler ve Âhırete onlar kâfirdirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki onlar zekât vermezler. Onlar âhireti (inkâr ile) kâfir olanların ta kendileridir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlar ki zekâtı vermezler ve onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O müşrikler ki, zekâtı vermezler ve onlar ahireti de inkâr ederler... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «O müşrik kimseler ki, zekâtı vermez ve onlar ahireti münkirdirler, onlar.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar zekât vermezler; âhireti de zaten inkâr etmektedirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who practise not regular Charity, and who even deny the Hereafter. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fussilet Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...