# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَنُذ۪يقَنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا عَذَابًا شَد۪يدًا وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ اَسْوَاَ الَّذ۪ي كَانُوا يَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Felenużîkanne-lleżîne keferû ‘ażâben şedîden velenecziyennehum esvee-lleżî kânû ya’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz de o küfre batmış olanlara şiddetli bir azap tattıracak ve onları yapageldikleri günahların en kötüsüne göre cezalandıracağız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnkar edenlere çetin bir azap tattıracağız. İşledikleri en kötü işlere karşılık onların cezasını vereceğiz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsü ile cezalandıracağız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz mutlaka inkâr edenlere şiddetli bir azab tattıracağız. Ve onlara yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte biz de onun için o küfredenlere şiddetli bir azâb tattıracağız ve kendilerine yaptıkları âmellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte biz o kâfirlere muhakkak ki en çetin bir azâbı tatdıracağız. Onları yapageldiklerinin en kötüsüyle cezâlandıracağız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonunda o inkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azab tattıracağız ve mutlaka onları, yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezâlandıracağız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte bunun içindir ki, biz de o kâfirlere şiddetli bir azab taddıracağız; ve kendilerini yaptıkları amellerin en kötüsü ile cezalandıracağız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte kâfir olanlara elbette bir şiddetli azap tattıracağız ve onları işler oldukları şeyin en kötüsüyle cezalandıracağız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz o kâfirlere şiddetli bir azap tattıracak ve yaptıklarının en kötüsüyle onları cezalandıracağız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But We will certainly give the Unbelievers a taste of a severe Penalty, and We will requite them for the worst of their deeds. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fussilet Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ali İmran Suresi 156-160 Ayetler: 156- "Ey iman edenler! Sizler, seferde iken ölen veya savaşırken şehit düşen kardeşleri hakkında: “Eğer yanımızd ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُ يُدْخِلْهُ نَارًا خَالِدًا ف۪يهَاۖ وَلَهُ عَذَابٌ مُه۪ينٌ۟ Kim d ...
Kur’ân-ı Kerîm, lafzı ve mânasıyla, şekli ve muhtevasıyla Allah kelâmıdır. Burada “şekli” derken Kur’ân-ı Kerîm’in Resûlullah (s.a.v.)’e vahyedilmesin ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ اَمْوَالَ الْيَتَامٰى ظُلْمًا اِنَّمَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ نَارًاۜ وَسَيَصْلَوْنَ سَع۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: “…bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek de olsalar, onun b ...
Kur’an-ı Kerim, sure sure, ayet ayet nazil olmuştur. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline ...