# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَنَجَّيْنَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve necceynâ-lleżîne âmenû ve kânû yettekûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Buna mukâbil iman edip Allah’a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtardık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz iman edenleri ve kötülükten sakınanları ise kurtardık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İyman edip de korunur olanları ise kurtardık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (İçlerinden) îman edib de (Allahdan) korkanları ise kurtardık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Îmân edip (günahlardan) sakınmakta olanları ise kurtardık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Peygamberleri Salih'e) iman edib de (küfürden) sakınanları ise kurtardık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve imân etmiş ve ittikâda bulunur olmuş olanları ise necâta erdirdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İman eden ve Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But We delivered those who believed and practised righteousness. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fussilet Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...