İbrahim Sûresi(14) 6. Ayet


6 / 52


# Meal Ayet
Arapça وَاِذْ قَالَ مُوسٰى لِقَوْمِهِ اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ اَنْجٰيكُمْ مِنْ اٰلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُٓوءَ الْعَذَابِ وَيُذَبِّحُونَ اَبْنَٓاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَٓاءَكُمْۜ وَف۪ي ذٰلِكُمْ بَلَٓاءٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظ۪يمٌ۟
Türkçe Okunuşu * Ve-iż kâle mûsâ likavmihi-żkurû ni’meta(A)llâhi ‘aleykum iż encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sû-e-l’ażâbi veyużebbihûne ebnâekum veyestahyûne nisâekum(c) vefî żâlikum belâun min rabbikum ‘azîm(un)
1. Ömer Çelik Meali O zaman Mûsâ kavmine şöyle demişti: “Allah’ın, üzerinizde bulunan nimetlerini hatırlayın! Hani o sizi, size azabın en kötüsünü revâ gören; oğullarınızı boğazlayan, kadın ve kızlarınızı kötülük yapmak için sağ bırakan Firavun hânedânından kurtarmıştı. Bunda da size Rabbinizden büyük bir belâ ve imtihan vardı.”
2. Diyanet Vakfı Meali Hani Musa kavmine demişti ki: «Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü O, sizi işkencenin en kötüsüne sürmekte ve oğullarınızı kesip, kadınlarınızı (kızlarınızı) bırakmakta olan Firavun ailesinden kurtardı. İşte bu size anlatılanlarda, Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.»
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Musa, milletine dedi ki: "Allah'ın size olan nimetlerini anın; size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtardı; bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır."
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Musa kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü O, bir vakit sizi Firâvun ailesinden kurtardı. Onlar sizi işkencenin en kötüsüne sürüyorlar ve oğullarınızı kesip kadınlarınızı da diri bırakıyorladı. Ve bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır."
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Ve o vakıt Musâ kavmine dedi ki: Allahın üzerindeki nı'metini anın: birvakıt sizi Âli Firanvden kurtardı, sizi azâbın kötüsüne peyliyorlardı ve oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı diri tutmak istiyorlardı ve bunda rabbınızdan size azîm bir imtihan var
7. Hasan Basri Çantay Meali Hani Musa, kavmine: «Allahın üzerinizdeki ni'metini hatırlayın. Çünkü O, sizi kötü azaba (işkenceye) sürmekde olan, oğullarınızı boğazlamıya, (yalınız) kadınlarınızı (kızlarınızı) diri bırakmaya devam eden Fir'avn ailesinden sizi kurtarmışdır ve bunda Rabbinizden büyük bir imtihan vardır» demişdi.
8. Hayrat Neşriyat Meali Ve bir zaman Mûsâ, kavmine demişti ki: “Allah'ın size olan ni'metini hatırlayın; hani, sizi Fir'avun ehlinden kurtarmıştı; (onlar) sizi işkencenin en kötüsüne (evlâd acısına)ma'ruz bırakıyor; (yeni doğan) oğullarınızı boğazlıyor, kadınlarınızı (kızlarınızı) ise sağ bırakıyorlardı. İşte bunda, size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.”
9. Ali Fikri Yavuz Meali Hani, bir vakit Mûsa kavmine şöyle demişti: “- Allah'ın üzerindeki nimetini hatırlayın. Çünkü sizi Firavun ailesinden kurtardı; onlar sizi azabın kötüsüne sürüyorlardı ve oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı diri tutmak istiyorlardı. İşte bunda, Rabbinizden size büyük bir imtihan var;
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve o vakit Mûsa kavmine demişti ki: Allah'ın üzerinize olan nîmetini yâd edin. O zaman ki sizi Fir'avun'un erlerinden kurtardı. Onlar sizi kötü azaba sürüklüyorlardı. Ve oğullarınızı boğazlıyorlardı, kadınlarınızı da diri bırakıyorlardı ve bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.
11. Ümit Şimşek Meali O zaman Musa kavmine “Allah'ın size olan nimetlerini hatırlayın,” demişti. “Hani sizi Firavun'dan kurtarmıştı ki, o size azabın en kötüsünü reva görüyor, kız çocuklarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyordu. Bunda da size Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
12. Yusuf Ali (English) Meali Remember! Moses said to his people: "Call to mind the favour of Allah to you when He delivered you from the people of Pharaoh: they set you hard tasks and punishments, slaughtered your sons, and let your women-folk live: therein was a tremendous trial from your Lord."
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
İbrahim Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-59-ayeti-ne-anlatiyor-195002-m.jpg
Enâm Suresinin 59. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...