# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | سَرَاب۪يلُهُمْ مِنْ قَطِرَانٍ وَتَغْشٰى وُجُوهَهُمُ النَّارُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Serâbîluhum min katirânin vetaġşâ vucûhehumu-nnâr(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onların elbiseleri katrandan olacak, yüzlerini de ateş bürüyecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onların gömlekleri katrandandır, yüzlerini de ateş bürümektedir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Gömlekleri katrandan olacak, yüzlerini ateş bürüyecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş bürüyecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ateş kaplar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Gömlekleri katrandan, ve yüzlerini ateş kaplıyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş bürüyecekdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onların gömlekleri katrandandır; yüzlerini de ateş kaplar! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gömlekleri katrandadır ve yüzlerini de ateş kaplar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların gömlekleri katrandandır ve onların yüzlerini ateş kaplayacaktır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gömlekleri katrandandır; yüzlerini ateş kaplar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Their garments of liquid pitch, and their faces covered with Fire; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İbrahim Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...