# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | جَهَنَّمَۚ يَصْلَوْنَهَاۜ وَبِئْسَ الْقَرَارُ | |
Türkçe Okunuşu * | Cehenneme yaslevnehâ(s) vebi/se-lkarâr(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yani cehenneme! Kızarıp pişmek için hepsi oraya girecektir. Orası ne kötü bir yerleşim yeridir! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar cehenneme girecekler. O ne kötü karargâhtır! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 28,29. Allah'ın verdiği nimeti nankörlükle karşılayanları ve milletlerini helak olacakları yere, yaslanacakları cehenneme götürenleri görmüyor musun? Ne kötü duraktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 28,29. Allah’ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helâk yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O, ne kötü duraktır! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, cehenneme girecekler. O ne kötü karargâhtır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Cehenneme, yaslanırlar ona, o ise ne fena makardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 28,29. Allahın ni'metine bedel küfrü (ve nankörlüğü) ihtiyâr edenleri, (bununla beraber) kavmlerini de helak yurduna, cehenneme (sürükleyib) sokanları görmedin mi? Onlar (ın hepsi) oraya girecekler. O, ne kötü bir karar (gâh) dır! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 28,29. Allah'ın ni'metini küfürle değiştiren ve kavimlerini helâk yurduna, Cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? (O kâfirler) oraya gireceklerdir! O ise, ne kötü karargâhtır! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir cehenneme ki, hepsi oraya atılacaklar. O ne kötü karargâhtır!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Cehenneme, oraya gireceklerdir. O ne kötü karargâh! |
11. | Ümit Şimşek Meali | Girecekleri o helâk yurdu Cehennemdir. Yerleşmek için ne kötü bir yerdir orası! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Into Hell? They will burn therein,- an evil place to stay in! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İbrahim Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...