# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَعَلُوا لِلّٰهِ اَنْدَادًا لِيُضِلُّوا عَنْ سَب۪يلِه۪ۜ قُلْ تَمَتَّعُوا فَاِنَّ مَص۪يرَكُمْ اِلَى النَّارِ | |
Türkçe Okunuşu * | Vece’alû li(A)llâhi endâden liyudillû ‘an sebîlih(i)(k) kul temette’û fe-inne masîrakum ilâ-nnâr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Çünkü onlar, insanları Allah yolundan saptırmak için O’na denk tuttukları bir takım tanrılar uydurdular. Onlara şöyle de: “Bir müddet yiyip için, eğlenin; nasıl olsa, sonunda varacağınız yer ateştir!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah'ın yolundan sapıtmak için O'na eşler koşmuşlardı. De ki: "Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah’ın yolundan saptırmak için O’na ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: "Şimdilik eğleniniz! Çünkü varacağınız yer ateştir. " |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve Allahın yolundan sapıtmak için Allaha menendler uydurdular, de ki: keyfinize bakın çünkü gidişiniz ateşedir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar Allaha, (insanları) Onun yolundan sapdırmak için, (eşler), benzerler tutdular. De ki: «(Şimdilik) eğlenin. Çünkü (nasıl olsa) dönüşünüz, hiç şübhesiz ki, ateşedir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem O'nun yolundan saptırmak için Allah'a ortaklar koştular. De ki: “Keyfinize bakın! Artık şübhesiz ki dönüşünüz, ateşedir!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a eşler uydurdular. De ki: “-Eğlenip keyfinize bakın, çünkü gidişiniz muhakkak ateştir.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah için şerikler edindiler, O'nun yolundan saptırmak için. De ki: «Faidelenin, sonra muhakkak ki, dönüp gideceğiniz yer, ateştir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Halkı Onun yolundan alıkoymak için, başkalarını Allah'a denk tuttular. De ki: Nasiplenedurun; sonunda varacağınız yer ateştir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And they set up (idols) as equal to Allah, to mislead (men) from the Path! Say: "Enjoy (your brief power)! But verily ye are making straightway for Hell!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İbrahim Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...