# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا يَحْسَبَنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا سَبَقُواۜ اِنَّهُمْ لَا يُعْجِزُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ yahsebenne-lleżîne keferû sebakû(c) innehum lâ yu’cizûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnkâr edenler, yaptıklarının yanlarına kalıp, kendilerini yakalayamayacağımızı ve böylece cezamızdan kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar. Çünkü onlar, bizim elimizden asla kurtulamazlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnkâr edenler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar (bizi) âciz bırakamazlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnkar edenler, asla öne geçtiklerini sanmasınlar, çünkü onlar bizi aciz bırakamıyacaklardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnkâr edenler, asla yakayı kurtardıklarını zannetmesinler. Çünkü onlar (sizi) âciz bırakamazlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O kâfirler ileri geçip kurtulduklarını sanmasınlar. Onlar kesinlikle (bizi) aciz bırakamazlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve o küfr edenler asla zannetmesinler ki ileri gitmişlerdir çünkü onlar âciz bırakamazlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O küfredenler (yakalarını kurtarıb) geçdiklerini ve (sizi) âciz bırakacaklarını asla zannetmesin (ler). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İnkâr edenler sakın öne geçtiklerini (kaçıp kurtulduklarını) sanmasınlar! Şübhe yok ki onlar (Allah'ı) âciz bırakamazlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bedir savaşında) kurtulan kâfirler, aslâ zannetmesinler ki, azabımızdan kurtulmuşlardır. Onlar, kendilerine azabımızın ulaşmasından bizi âciz bırakamazlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kâfirler asla zannetmesinler ki, ilerleyip kurtulmuşlardır. Şüphe yok ki, onlar aciz bırakamayacaklardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnkâr edenler kimseyi atlattıklarını sanmasın; onlar Allah'ı âciz bırakamazlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Let not the unbelievers think that they can get the better (of the godly): they will never frustrate (them). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enfâl Sûresi 59. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...