# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ذٰلِكُمْ وَاَنَّ اللّٰهَ مُوهِنُ كَيْدِ الْكَافِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Żâlikum veenna(A)llâhe mûhinu keydi-lkâfirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte Allah, mü’min olduğunuz için size böyle davranıyor. Hiç şüphesiz Allah, kâfirlerin tuzak ve tedbirlerini işlemez hale getirir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu böyledir. Şüphesiz Allah, kâfirlerin tuzağını bozar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte bu, Allah'ın inkarcıların düzenini zayıflatıp yok etmesidir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte durum bu: (Allah, mü’minleri güzel bir şekilde dener). Bir de Allah, kâfirlerin tuzağını zayıf düşürendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gördünüz ya, Allah, kâfirlerin kurduğu tuzağı işte böyle boşa çıkarır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunu gördünüz, bir de kâfirlerin tedbirini Allahın za'iyf düşürmesi var |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bu böyledir. Şübhesiz ki Allah kâfirlerin tuzaklarını yıpratıcıdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte bu (imtihanlar) böyledir; muhakkak ki Allah, kâfirlerin tuzağını zayıf düşürendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu tecrübe gerçektir ve Allah, muhakkak kâfirlerin hilelerini zayıflatıp gevşetendir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bu böyledir. Ve şüphe yok ki, Allah Teâlâ kâfirlerin hilesini iptal edicidir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bu Allah'ın takdiridir; çünkü Allah kâfirlerin tuzağını boşa çıkarır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That, and also because Allah is He Who makes feeble the plans and stratagem of the Unbelievers. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Enfâl Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...