# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّهُمْ ظَنُّوا كَمَا ظَنَنْتُمْ اَنْ لَنْ يَبْعَثَ اللّٰهُ اَحَدًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ennehum zannû kemâ zanentum en len yeb’aśa(A)llâhu ehadâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | «Onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah ölen kimseyi bir daha diriltmeyecek sanıyorlardı.»” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Doğrusu, onlar da sizin, Allah'ın kimseyi yeniden diriltmeyeceğinizi sandığınız gibi sanıda bulunmuşlardı." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Doğrusu onlar sizin zannettiğiniz gibi, zannetmişlerdi ki, Allah asla kimseyi Peygamber göndermeyecek. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve doğrusu onlar sizin zann ettiğiniz gibi zann etmişlerdi ki: Allah ebedâ hiç bir kimseyi ba's etmiyecek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Hakıykaten onlar da, sizin zannetdiğiniz gibi, Allahın hiçbir kimseyi kat'iyyen diriltemeyeceğini sanmışlar». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Hakikaten onlar da sizin zannettiğiniz gibi, Allah'ın hiç kimseyi aslâ diriltmeyeceğini zannetmişlerdi.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O insanlar da, (ey cinler) sizin zannettiğiniz gibi, Allah'ın ebedîyen hiç bir kimseyi öldükten sonra diriltmiyeceğini zannetmişlerdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve şüphesiz onlar da sizin zannetiğiniz gibi zannetmişlerdir ki, Allah hiçbir kimseyi peygamber göndermeyecektir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah kimseyi diriltmeyecek sanıyorlardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | ´And they (came to) think as ye thought, that Allah would not raise up any one (to Judgment). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Cin Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...