# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | عَالِمُ الْغَيْبِ فَلَا يُظْهِرُ عَلٰى غَيْبِه۪ٓ اَحَدًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | ‘Âlimu-lġaybi felâ yuzhiru ‘alâ ġaybihi ehadâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gaybı bilen yalnız Allah’tır. O, hiç kimseye gayb bilgisini açık bir şekilde bildirmez. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O bütün görülmeyenleri bilir. Sırlarına kimseyi muttali kılmaz; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Görülmeyeni bilen Allah, görülmeyene kimseyi muttali kılmaz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O bütün gaybı bilir. Fakat gaybını hiç kimseye açmaz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O bütün gaybi bilir, fakat gaybına kimseyi ap açık agâh etmez |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O bütün) ğaybı bilendir. Öyle ki gaybına kimseyi muttali etmez O. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Bütün) gaybı hakkıyla bilen (O')dur; hem gaybına hiç kimseyi muttali' kılmaz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O, bütün gaybi bilendir; gaybe dair ilmini ise, hiç kimseye açmaz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O, gaybı bilendir, fakat gaybı üzerine bir kimseyi apaçık haberdar etmez. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gaybı bilen Odur; hiç kimseye gayb bilgisini açık bir şekilde bildirmez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "He (alone) knows the Unseen, nor does He make any one acquainted with His Mysteries,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Cin Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...