# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّا ظَنَنَّٓا اَنْ لَنْ نُعْجِزَ اللّٰهَ فِي الْاَرْضِ وَلَنْ نُعْجِزَهُ هَرَبًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ennâ zanennâ en len nu’ciza(A)llâhe fî-l-ardi velen nu’cizehu herabâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | «Artık şu gerçeği iyice anlamış bulunuyoruz ki, biz ne yeryüzünde Allah’ın iradesine karşı koyabiliriz, ne de O’nun elinden kaçıp kurtulabiliriz.» |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Artık) şu gerçeği şüphesiz anladık ki, biz yeryüzünde bulunsak da Allah'ı âciz bırakamayacağız, başka yere kaçmakla da elinden kurtulamayacağız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Yeryüzünde kalsak da Allah'ı aciz bırakamayacağımız, başka yere kaçsak da, O'nu aciz kılamayacağımız gerçeğini şüphesiz anladık." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Muhakkak ki biz Allah’ı yeryüzünde âciz bırakamayacağımızı, kaçarak da onu âciz bırakamayacağımızı anladık.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Doğrusu biz anladık ki, Allah'ı yerde acze düşürmemize imkân yok. Kaçmakla da O'nu asla âciz bırakamayacağız." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve doğrusu biz anladık ki Allahı Arzda acze düşürmemize ihtimal yok, kaçmakla da onu asla âciz bırakamayız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Şu hakıykatı da şübhesiz anladık ki: Yer (yüzün) de (bulunsak) da Allâhı asla aaciz bırakamayız, (göğe) kaçmakla da Onu asla aaciz kılamayız». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Artık şübhesiz ki biz, yeryüzünde Allah'ı aslâ âciz bırakamayacağımızı, (hem)kaçmakla da O'nu aslâ âciz bırakamayacağımızı (O'ndan kurtulamayacağımızı) sezdik (iyice anladık)!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten biz anladık ki, Allah'ı yeryüzünde acze düşürmemize asla imkân yok, kaçmakla da hiç bir zaman O'nu âciz bırakamayız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve muhakkak anladık ki, Allah'ı yerde acze düşüremeyiz ve kaçmakla da onu aciz bırakamayız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Şunu da anlamış bulunuyoruz ki, biz ne dünyada Allah'ı âciz bırakabiliriz, ne de Ondan kaçıp kurtulabiliriz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | ´But we think that we can by no means frustrate Allah throughout the earth, nor can we frustrate Him by flight. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Cin Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...