# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ennehu kâne yekûlu sefîhunâ ‘ala(A)llâhi şetatâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | «Şimdi öğreniyoruz ki, meğer bizim beyinsizlerimiz, Allah hakkında yalan yanlış şeyler söylüyormuş.» |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Doğrusu bizim beyinsiz olanımız (iblis veya azgın cinler), Allah hakkında pek aşırı yalanlar uyduruyormuş. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Doğrusu aramızdaki beyinsiz, Allah'a karşı yalanlar uyduruyordu." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Demek bizim beyinsiz olanımız, Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Meğer bizim beyinsiz (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve doğrusu bizim sefiyh, Allaha karşı saçma söylüyormuş |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Hakıykat şudur ki: Bizim avanak (câhil) imiz Allaha karşı (meğer) pek aşırı yalanlar söylüyormuş». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Şu da şübhesiz ki, bizim sefih olanımız (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten bizim cahilimiz (İblis), Allah'a karşı saçma söz söylüyormuş. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve muhakkak ki, bizim sefihimiz, Allah'a karşı pek ziyâde yanlış şeyler söyler olmuştur.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Meğer bizim beyinsizlerimiz, Allah hakkında yalan yanlış şeyler söylüyormuş. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | ´There were some foolish ones among us, who used to utter extravagant lies against Allah. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Cin Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...