# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ اِنّ۪ي لَنْ يُج۪يرَن۪ي مِنَ اللّٰهِ اَحَدٌ وَلَنْ اَجِدَ مِنْ دُونِه۪ مُلْتَحَدًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul innî len yucîranî mina(A)llâhi ehadun velen ecide min dûnihi multehadâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Allah’a isyân edecek olursam beni O’nun azabından hiç kimse kurtaramaz. O’ndan başka sığınacak bir yer de bulamam.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Gerçekten (bana bir kötülük dilerse) Allah'a karşı beni kimse himaye edemez, O'ndan başka sığınacak kimse de bulamam. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Beni kimse Allah'a karşı savunamaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Gerçekten beni Allah’a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla O’ndan başka sığınacak kimse de bulamam.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınacak bulamam." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki Allahdan beni kimse kurtaramaz ve ben ondan başka bir sığınacak bulamam |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Hakıykat ben (isyan edersem) beni Allah (ın azabın) dan kimse kat'iyyen kurtaramaz ve ben Ondan başka bir sığınak da, kaabil değil, bulamam». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Doğrusu ben ki, (eğer O'na isyân edersem) beni Allah'(ın azâbın)dan hiç kimse aslâ kurtaramaz ve O'ndan başka sığınacak bir kimseyi aslâ bulamam!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | De ki: “- Doğrusu beni Allah'dan kimse kurtaramaz ve O'ndan başka bir sığınak da asla bulamam. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Şüphe yok, beni Allah'tan hiç bir kimse elbette koruyamaz ve ben O'ndan başka bir sığınacak bulamam.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Allah'ın elinden beni hiç kimse kurtaramaz. Ondan başka sığınacak bir yer de bulamam. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "No one can deliver me from Allah (If I were to disobey Him), nor should I find refuge except in Him, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Cin Sûresi 22. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...