# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّهُ لَمَّا قَامَ عَبْدُ اللّٰهِ يَدْعُوهُ كَادُوا يَكُونُونَ عَلَيْهِ لِبَدًاۜ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ennehu lemmâ kâme ‘abdu(A)llâhi yed’ûhu kâdû yekûnûne ‘aleyhi libedâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah’ın has kulu kalkıp da Rabbine dua ve ibâdet etmeye başlayınca, onlar neredeyse birbirini çiğnercesine onun başına üşüştüler, keçe gibi birbirine geçtiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah'ın kulu, O'na yalvarmaya (namaza) kalkınca, neredeyse onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah'ın kulu Muhammed, O'na yalvarmak, namaz kılmak için kalkınca, nerdeyse, çevresinde keçeleşirler, birbirlerine girerlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Allah’ın kulu (Muhammed), O’na ibadet etmek için kalktığında cinler nerede ise (Kur’an’ı dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'ın kulu (Hz. Peygamber) kalkmış O'na dua ederken, neredeyse (cinler) onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve filhakıka o Allahın kulu kalkmış ona duâ ederken üzerine keçeleneyazdılar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Bana) şu hakıykat de (vahyedilmişdir:) Allahın kulu Ona ibâdet için (namaza) kalkdığı zaman nerdeyse onlar, etrafında keçeler (gibi dertop) oluyorlardı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şu da muhakkak ki, Allah'ın kulu (o peygamber) O'na ibâdet etmek üzere (namaza)kalkınca, (okuduğu Kur'ân'ı dinlemekte olan cinler) nerede ise onun etrâfında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi (öyle üşüştüler). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şu gerçek de var: Allah'ın kulu (Hz. Peygamber), kalkmış O'na ibadet ederken, nerde ise cinler (Kur'an'ı dinleyelim diye peygamberin) etrafında üstüste yığılıyorlardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki, Allah'ın kulu vaktâ ki kalktı, O'na dua eder oldu, az kaldı ki, onun üzerine toplaşmış cemaatler oluversinler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah'ın kulu kalkıp da Rabbine dua etmeye başlayınca, birbirine girercesine onun başına üşüştüler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Yet when the Devotee of Allah stands forth to invoke Him, they just make round him a dense crowd." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Cin Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...