# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ اِنْ اَدْر۪ٓي اَقَر۪يبٌ مَا تُوعَدُونَ اَمْ يَجْعَلُ لَهُ رَبّ۪ٓي اَمَدًا | |
Türkçe Okunuşu * | Kul in edrî ekarîbun mâ tû’adûne em yec’alu lehu rabbî emedâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Tehdit edildiğiniz o azap yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi tâyin eder; onu ben bilemem?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Tehdit edilegeldiğiniz (azap), yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, ben bilmem. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır ben bilmem." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Ben bilmem, o size vaad edilen şey yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar.." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki: dirayet ile bilmem: yakınmı o size va'dolunan? Yoksa Rabbım onun için bir uzun gayemi yapar? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki (Habîbim): «Tehdîd edilegeldiğiniz (azâb) ın yakın mı, yoksa Rabbimin ona uzun bir müddet mi' ta'yîn etmiş olduğunu ben bilmem». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Resûlüm!) De ki: “Tehdîd olunageldiğiniz (o azab) bilmiyorum yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi ta'yîn eder?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm), de ki: “- Bilmiyorum, o korkutulduğunuz azab yakın mı, yoksa Rabbim ona uzun bir müddet mi tayin eder?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Ben bilmem ki tehdid edilir olduğunuz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir müddet mi tayin kılar?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Size vaad olunan şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için bir süre mi tanır; onu da ben bilemem. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "I know not whether the (Punishment) which ye are promised is near, or whether my Lord will appoint for it a distant term. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Cin Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Bizler için örnek şahsiyetler olan ashâb-ı kirâmın ve evliyâullâhın Kur’ân-ı Kerîm’e karşı hissettikleri büyük mes’ûliyet duygusu, onu ne derecede hay ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...