# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَهُمْ عَلٰى مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِن۪ينَ شُهُودٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Vehum ‘alâ mâ yef’alûne bilmu/minîne şuhûd(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mü’minlere yaptıkları işkenceyi keyifle seyrediyorlardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 4,5,6,7. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 6,7. O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Mü'minlere yaptıklarına karşı şâhid de oluyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar (Allaha) îman edenlere yapacakları (işkenceler) hususunda (hükümdarları nezdinde) şâhidlik edeceklerdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 6,7. O vakit onlar, onun üzerine (ateşin etrâfında) oturmuş kimseler idiler. Ve onlar, mü'minlere yapmakta olduklarını seyredicilerdi! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve müminlere yaptıklarına, (onları yakmalarına) şahid bulunuyorlardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar, mü'minlere yapar olduklarını seyrediciler idi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve mü'minlere yaptıkları işkenceyi seyrederlerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And they witnessed (all) that they were doing against the Believers. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bürûc Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...