# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي تَكْذ۪يبٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Beli-lleżîne keferû fî tekżîb(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Buna rağmen inkârcılar sürekli bir yalanlayış içindeler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu inkar edenler, hep yalanlayagelmişlerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, inkâr edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fakat o küfredenler hâlâ bir tekzibe |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hayır, o küfredenler (haalâ) tekzîbdedirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 19,20. Hayır! O inkâr edenler (hâlâ) bir yalanlama içindedirler! Hâlbuki Allah, onları arkalarından kuşatıcıdır. (Geriye dönüşleri yoktur.) |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Fakat o kâfir olanlar, hâlâ inkârdadırlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fakat kâfir olan kimseler, tekzîp etmektedirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnkâr edenler bir yalanlayış içindeler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And yet the Unbelievers (persist) in rejecting (the Truth)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bürûc Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...