# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | بَلْ هُوَ قُرْاٰنٌ مَج۪يدٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Bel huve kur-ânun mecîd(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar ne derse desin, doğrusu bu pek şerefli bir Kur’an’dır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 21, 22. Hakikatte o (yalanladıkları, aslı) levh-i mahfuzda bulunan şerefli Kur'an'dır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 21,22. Doğrusu sana vahyedilen bu Kitap, Levhi Mahfuz'da bulunan şanlı bir Kuran'dır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, o (yalanlamakta oldukları kitap) şanı yüce bir Kur’an’dır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır o şerefli bir Kur'ân'dır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fakat o şanlı bir Kur'andır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Daha doğrusu (kâfirlerin tekzîb etdikleri) o (kitâb) çok şerefli bir Kur'andır, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bil'akis o (yalanladıkları kitab), şerefli bir Kur'ân'dır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Onlar Kur'an'ı inkâr ededursunlar), doğrusu o çok şerefli bir Kur'an'dır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır o, (tekzîb ettikleri) şeref ve kadri pek büyük olan bir Kur'an'dır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Doğrusu, bu şânı pek yüce Kur'ân'dır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Day, this is a Glorious Qur´an, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bürûc Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...