Duhân sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 59 âyettir. İsmini, 10. âyette geçen ve “duman” mânasına gelen اَلدُّخَانُ (duhân) kelimesinden alır. Resmî tertîbe göre 44, iniş sırasına göre 64. sûredir.
Allah Teâlâ, hakla bâtılı, haramla helâli belirlemek ve insanları ebedî hüsranla uyarmak üzere Kur’ân-ı Kerîm’i indirmiştir. Onun esas hedefi Allah’ın varlığı, birliği ve sınırsız kudretini kalplere yerleştirerek onları sadece Allah’a kulluğa çağırmaktır. Peygamberler bu davanın en büyük temsilcileridir. Bu sebepledir ki Hz. Mûsâ’nın Firavun’la olan mücâdelesi örnek verilerek İslâm’ın gâlibiyeti ve İslâm düşmanlarının mağlubiyeti müjdelenir. Son olarak peygamberleri reddedenlerin cehennemdeki acı manzaraları, buna karşılık peygamberlerin izinden gidenlerin nimet, huzur ve mutluluk dolu halleri seyrettirilir.
Öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden müşriklere biri tarihten, diğeri yaratılıştan olmak üzere iki delil getirilerek bunun karşı gelinmez bir gerçek olduğu bildirilir:
Birincisi; güç ve kuvvette örnek olan Tübba kavmi ve onlardan önceki Âd ve Semûd gibi kavimleri, günahları sebebiyle nasıl helak oldularsa bu müşrikler de helak edilecek ve dünyada ebedi kalmayacaklardır. “Tübba”; İranlıların Kisrâ’sı, Bizanslıların Kayser’i, Mısırlıların Firavun’u gibi Yemen (Himyer) hükümdarlarına verilen bir isimdir. M.Ö 115- M.S 300 yılları arasında Sebe’ ülkesinde hükümran olmuşlardır. Tübba ünvanını taşıyan son Himyer kralı müslüman olmuş ve Resûlullah (s.a.s.) onun hakkında: “Tübba’ya sövmeyin; çünkü o müslüman olmuştu” buyurmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 340)
İkincisi; Allah Teâlâ gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunan bütün varlıkları oyun ve eğlence için değil, büyük bir gaye ve eşsiz bir hikmet üzere yaratmıştır. Hakkı ikâme etmek, Allah’ın birliğini ve O’na itaatin lüzûmunu göstermek ve hakkı üstün tutmak için var etmiştir. Hakların tam olarak verilmesi ise âhirette gerçekleşecektir. Eğer âhiret olmayıp, hayat sadece dünyadan ibaret olsa, göklerin ve yerin yaratılmasının bir anlamı kalmaz. Nitekim âyet-i kerîmelerde buyrulur:
“Yoksa bizim sizi boşuna yarattığımızı, sonunda bizim huzurumuza geri döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (Mü’minûn 23/115)
“Biz göğü, yeri ve bunların arasında bulunan şeyleri boşuna, gâyesiz ve insanlar Allah’ın emrini bırakıp kendi arzularına göre davranabilsinler diye yaratmadık. Böyle bir düşünce, sadece inkârcıların zannından ibarettir. Girecekleri cehennem ateşinden dolayı vay hâline o kâfirlerin!” (Sād 38/27)
İşte size, iyilerle kötülülerin birbirinden ayrılıp her birine haklarının tastamam ödeneceği kıyâmet gününden manzaralar:Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (v ...