# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَوَجَدَكَ عَٓائِلًا فَاَغْنٰىۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve vecedeke ‘â-ilen fe-aġnâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Seni yoksul bulup zengin etmedi mi? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Seni fakir bulup zengin etmedi mi? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Seni fakir bulup zenginleştirmedi mi? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Seni yoksul bulup zengin etmedi mi? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | ve seni bir yoksul iken zengin etmedi mi? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Seni, bir fakîr olduğunu bilib de, zengin yapmadı mı? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem seni fakir iken bulup da zengin etmedi mi? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Seni, bir, yoksul iken, (Hz. Hatice'nin malı ile) zengin etmedi mi? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve seni bir yoksul buldu da zengin kılmadı mı? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sen yoksulken O seni zengin etmedi mi? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And He found thee in need, and made thee independent. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Duhâ Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ “Yûsuf! Ey özü sözü doğru arkadaş!” (Yûsuf, 12/46) EY DOĞRU ARKADAŞ! Bilgi: Zindan arkada ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...