ÇEKİŞMEK ile ilgili ayetler (18 kayıt)

Âl-i İmrân / 20. Ayet

فَاِنْ حَٓاجُّوكَ فَقُلْ اَسْلَمْتُ وَجْهِيَ لِلّٰهِ وَمَنِ اتَّبَعَنِۜ وَقُلْ لِلَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ وَالْاُمِّيّ۪نَ ءَاَسْلَمْتُمْۜ فَاِنْ اَسْلَمُوا فَقَدِ اهْتَدَوْاۚ وَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّمَا عَلَيْكَ الْبَلَاغُۜ وَاللّٰهُ بَص۪يرٌ بِالْعِبَادِ۟

Buna rağmen Allah’ın dinî hakkında seninle tartışırlarsa onlara de ki: “Ben bütün varlığımla Allah’a teslim oldum; bana tâbi olanlar da O’na teslim oldular.” Kendilerine kitap verilenlere ve dinden imandan habersiz ümmîlere de: “Siz de teslim oldunuz mu?” diye sor. Eğer teslim olurlarsa doğru yolu bulurlar. Yok eğer yüz çevirirlerse sana düşen sadece tebliğ etmektir. Allah, kullarını hakkıyla görmektedir.


Âl-i İmrân / 44. Ayet

ذٰلِكَ مِنْ اَنْبَٓاءِ الْغَيْبِ نُوح۪يهِ اِلَيْكَۜ وَمَا كُنْتَ لَدَيْهِمْ اِذْ يُلْقُونَ اَقْلَامَهُمْ اَيُّهُمْ يَكْفُلُ مَرْيَمَۖ وَمَا كُنْتَ لَدَيْهِمْ اِذْ يَخْتَصِمُونَ

Bunlar, sana vahiyle bildirdiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa içlerinden hangisi Meryem’i himâyesine alacak diye kalemlerini kur‘a için atarken sen onların yanında değildin. Birbirleriyle çekişirken de sen onların yanında değildin.


Âl-i İmrân / 61. Ayet

فَمَنْ حَٓاجَّكَ ف۪يهِ مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْا نَدْعُ اَبْنَٓاءَنَا وَاَبْنَٓاءَكُمْ وَنِسَٓاءَنَا وَنِسَٓاءَكُمْ وَاَنْفُسَنَا وَاَنْفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَلْ لَعْنَتَ اللّٰهِ عَلَى الْكَاذِب۪ينَ

Sana gerçek bilgi geldikten sonra, kim seninle İsa hakkında münâkaşa ederse onlara de ki: “İddianızda samimi iseniz gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, hanımlarımızı ve hanımlarınızı, öz nefislerimizi ve öz nefislerinizi çağıralım, sonra gönülden dua edelim de Allah’ın lânetinin yalancılar üzerine inmesini dileyelim.”


Âl-i İmrân / 65. Ayet

يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تُحَٓاجُّونَ ف۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ وَمَٓا اُنْزِلَتِ التَّوْرٰيةُ وَالْاِنْج۪يلُ اِلَّا مِنْ بَعْدِه۪ۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ

Ey Ehl-i kitap! İbrâhim hakkında niçin tartışıp duruyorsunuz? Halbuki Tevrat da İncil de önce değil kesinlikle ondan sonra indirilmiştir. Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?


Âl-i İmrân / 152. Ayet

وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللّٰهُ وَعْدَهُٓ اِذْ تَحُسُّونَهُمْ بِاِذْنِه۪ۚ حَتّٰٓى اِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الْاَمْرِ وَعَصَيْتُمْ مِنْ بَعْدِ مَٓا اَرٰيكُمْ مَا تُحِبُّونَۜ مِنْكُمْ مَنْ يُر۪يدُ الدُّنْيَا وَمِنْكُمْ مَنْ يُر۪يدُ الْاٰخِرَةَۚ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْۚ وَلَقَدْ عَفَا عَنْكُمْۜ وَاللّٰهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ

Esasen Allah size olan sözünde durdu: O’nun izniyle düşmanlarınızı kırıp geçiriyordunuz. Fakat Allah size arzuladığınız zafer ve ganimeti gösterince gevşeyiverdiniz, Peygamber’in verdiği emre uyup uymama husûsunda birbirinizle tartıştınız ve itaatsizlik ettiniz. İçinizde dünyayı isteyen de vardı, âhireti isteyen de... Sonra Allah, sizi denemek için o kâfirler karşısında bozguna uğrattı. Bununla beraber, yine de sizi affetti. Zira Allah, mü’minlere karşı çok lutufkârdır.


Nisâ / 65. Ayet

فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتّٰى يُحَكِّمُوكَ ف۪يمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْۙ ثُمَّ لَا يَجِدُوا ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْل۪يمًا

Hayır! Hayır! Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında baş gösteren anlaşmazlıklarda Rasûlüm seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümlere, içlerinde hiçbir sıkıntı ve itiraz duymadan tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça gerçek mü’min olamazlar.


En'âm / 80. Ayet

وَحَٓاجَّهُ قَوْمُهُۜ قَالَ اَتُحَٓاجُّٓونّ۪ي فِي اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينِۜ وَلَٓا اَخَافُ مَا تُشْرِكُونَ بِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ رَبّ۪ي شَيْـًٔاۜ وَسِعَ رَبّ۪ي كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًاۜ اَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

Kavmi İbrâhim’le tartışmaya girişti. İbrâhim onlara şunları söyledi: “Şimdi siz benimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa Allah beni doğru yola iletmiş bulunuyor. Ben, sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Çünkü ben inanıyorum ki, Rabbimin izni ve iradesi olmadan hiçbir varlık bana zarar veremez. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünüp öğüt almaz mısınız?”


Enfâl / 43. Ayet

اِذْ يُر۪يكَهُمُ اللّٰهُ ف۪ي مَنَامِكَ قَل۪يلًاۜ وَلَوْ اَرٰيكَهُمْ كَث۪يرًا لَفَشِلْتُمْ وَلَتَنَازَعْتُمْ فِي الْاَمْرِ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ سَلَّمَۜ اِنَّهُ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ

Rasûlüm! Hani Allah, savaştan önce müşrik ordusunu sana rüyânda olduklarından çok daha az gösteriyordu. Eğer onları sana çok gösterseydi mutlaka korkup çekinecek ve savaşıp şavaşmama konusunda aranızda anlaşmazlığa düşecektiniz. Fakat Allah sizi böyle bir duruma düşmekten korudu ve esenliğe çıkardı. Şüphesiz O, sînelerde saklı tutulan bütün sırları hakkıyla bilir.


Enfâl / 46. Ayet

وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ر۪يحُكُمْ وَاصْبِرُواۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَۚ

Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız ve kuvvetiniz elden gider. O halde zorluklara sabredin; çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.


Hûd / 32. Ayet

قَالُوا يَا نُوحُ قَدْ جَادَلْتَنَا فَاَكْثَرْتَ جِدَالَنَا فَأْتِنَا بِمَا تَعِدُنَٓا اِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِق۪ينَ

İnkârcılar şöyle çıkıştılar: “Ey Nûh! Bizimle mücâdele edip durdun; hatta bu mücâdelende de çok fazla ileri gittin. Eğer doğru söylüyorsan, haydi bizi tehdit edip durduğun şu azabı başımıza getir de görelim!”


Hûd / 74. Ayet

فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ اِبْرٰه۪يمَ الرَّوْعُ وَجَٓاءَتْهُ الْبُشْرٰى يُجَادِلُنَا ف۪ي قَوْمِ لُوطٍۜ

Nihâyet İbrâhim’den korku gidip müjdeyi de alınca, hemen Lût kavmi hakkında elçilerimizle tartışmaya başladı.


Ra'd / 13. Ayet

وَيُسَبِّحُ الرَّعْدُ بِحَمْدِه۪ وَالْمَلٰٓئِكَةُ مِنْ خ۪يفَتِه۪ۚ وَيُرْسِلُ الصَّوَاعِقَ فَيُص۪يبُ بِهَا مَنْ يَشَٓاءُ وَهُمْ يُجَادِلُونَ فِي اللّٰهِۚ وَهُوَ شَد۪يدُ الْمِحَالِۜ

Gök gürültüsü Allah’ı överek O’nun yüceliğini haykırır. Melekler de O’nu korku ve saygıyla tesbih ederler. O, yıldırımları gönderip, bunlarla dilediğini çarpar öldürür. Hal böyleyken hâlâ kâfirler, Allah’ın birliği hakkında tartışıp durmaktadırlar. Oysa Allah, zâlimlerin hilelerini başlarına geçirip onları cezalandırmada şiddetli bir kudrete ve kuvvete sahiptir.


Hac / 19. Ayet

هٰذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا ف۪ي رَبِّهِمْۘ فَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِنْ نَارٍۜ يُصَبُّ مِنْ فَوْقِ رُؤُ۫سِهِمُ الْحَم۪يمُۚ

İşte bu iki grup, Rableri hakkında tartışmakta olan iki karşıt topluluktur: Kâfirlere cehennemde ateşten elbiseler biçilecek, başlarının üzerinden de kaynar su dökülecektir.


Hac / 67. Ayet

لِكُلِّ اُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا هُمْ نَاسِكُوهُ فَلَا يُنَازِعُنَّكَ فِي الْاَمْرِ وَادْعُ اِلٰى رَبِّكَۜ اِنَّكَ لَعَلٰى هُدًى مُسْتَق۪يمٍ

Biz her ümmete kendi dönemlerinde uygulayacakları bir ibâdet sistemi belirledik. Bu sebeple başkaları, dinî emirleri tatbikte sana karşı gelip, seni bir tartışmanın içine çekmesinler. Sen onları Rabbine dâvet et. Çünkü sen, gerçekten dosdoğru bir yol üzerindesin.


Şuarâ / 96. Ayet

قَالُوا وَهُمْ ف۪يهَا يَخْتَصِمُونَۙ

Orada birbirlerini suçlayarak diyecekler ki:


Yâsin / 49. Ayet

مَا يَنْظُرُونَ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ

Anlaşılan onlar, dünyevî meseleler veya şahsî menfaatleri üzerinde birbirleriyle çekişip dururlarken kendilerini apansız ve kıskıvrak yakalayacak olan korkunç bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar.


Sâd / 64. Ayet

اِنَّ ذٰلِكَ لَحَقٌّ تَخَاصُمُ اَهْلِ النَّارِ۟

İşte cehennemlikler arasındaki bu atışmalar, böyle tartışmalar kesinlikle gerçekleşecektir.


Kaf / 28. Ayet

قَالَ لَا تَخْتَصِمُوا لَدَيَّ وَقَدْ قَدَّمْتُ اِلَيْكُمْ بِالْوَع۪يدِ

Allah şöyle buyuracak: “Ey kâfirler! Benim huzurumda böyle çekişip durmayın. Çünkü ben başınıza gelecek tehlikeyi daha önceden size haber vermiştim.”



https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-44-ayeti-ne-anlatiyor-197579-m.jpg
İbrahim Suresinin 44. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/allahin-ismini-zikrettigi-sahabi-197577-m.jpg
Allah’ın İsmini Zikrettiği Sahabi

Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-41-ayeti-ne-anlatiyor-197566-m.jpg
İbrahim Suresinin 41. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/kuran-i-kerimi-anlamak-neden-onemlidir-197561-m.jpg
Kur’an-ı Kerim’i Anlamak Neden Önemlidir?

Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-31-ayeti-ne-anlatiyor-197546-m.jpg
İbrahim Suresinin 31. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/kurani-dogru-okumak-neden-onemlidir-197536-m.jpg
Kur’an’ı Doğru Okumak Neden Önemlidir?

Âyet-i kerîmede buyrulur: “…Kur’ân’ı tâne tâne oku.” (el-Müzzemmil, 4) KUR’AN’I YÜZÜNDEN DOĞRU BİR ŞEKİLDE OKUMAK Hadîs-i şerîfte de Kur’ân’ı güzel ...