# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ي كَبَدٍۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Lekad ḣalaknâ-l-insâne fî kebed(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz insanı dünya ve âhirette karşılaşacağı pek çok zorluk içinde yarattık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4. Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnsanoğlunu, zorluklara katlanacak şekilde yarattık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4. Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz insanı gerçekten bir sıkıntı içinde yarattık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hakikaten biz insanı bir meşakkat içinde yarattık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | ki biz insanı, andolsun, meşakkat içinde yaratdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ki) insanı, gerçekten bir meşakkat içinde (olmak üzere) yarattık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu biz, insanı bir meşakkat içinde yarattık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, Biz insanı elbette bir meşakkat içinde (bulunacağı bir mahiyette) yarattık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz insanı zorluklar için yarattık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily We have created man into toil and struggle. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Beled Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...