# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَوْ مِسْك۪ينًا ذَا مَتْرَبَةٍۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ev miskînen żâ metrabe(tin) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Veya toprağa uzanıp kalmış, hiçbir şeyi olmayan yoksula. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 14,15,16. Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 14,15,16. Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Veya toprak döşenen bir miskîne |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | yahud toprakda sürünen bir yoksula. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 14,15,16. Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yahud toprak üstüne yığılan miskine... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Veya toza toprağa bulanmış yoksula. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or to the indigent (down) in the dust. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Beled Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...