# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ edrâke mâ-l’akabe(tu) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sen o sarp yokuşun ne olduğunu bilir misin? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sarp yokuşun ne olduğunu sen ne bileceksin? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bildin mi o sarp yokuş ne? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bu sarp yokuşun ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne bildirdi? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bildin mi, o çetin iş ne? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne şey bildirdi? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sarp yokuşun ne olduğunu bilir misin? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And what will explain to thee the path that is steep?- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Beled Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...