# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنْتَ حِلٌّ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ente hillun bihâżâ-lbeled(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ki, Rasûlüm sen bu beldede yaşamaktasın. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4. Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2. Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4. Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki sen bu beldede oturmaktasın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen hıll iken bu beldede |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sen bu beldeye halâl iken. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ki sen bu beldede oturmaktasın. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sen (Ey Rasûlüm), ikamet ederken bu beldede; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve sen bu beldede ikamet etmektesin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | 1,2. Yemin ederim bu beldeye—ki sen de bu beldenin sakinisin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And thou art a freeman of this City;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Beled Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...