# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَوْ اِطْعَامٌ ف۪ي يَوْمٍ ذ۪ي مَسْغَبَةٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ev it’âmun fî yevmin żî mesġabe(tin) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yahut bir salgın açlık gününde yemek yedirmektir; |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 14,15,16. Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 14,15,16. Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Veya salgın bir açlık gününde yemek yedirmek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | yahud (salgın) bir açlık gününde yemek yedirmekdir, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 14,15,16. Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yahud şiddetli bir açlık gününde yemek yedirmektir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yahut bir kıtlık gününde yemek yedirmektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yahut kıtlık gününde yemek yedirmektir: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or the giving of food in a day of privation |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Beled Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...