# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَر۪يمٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnehu lekavlu rasûlin kerîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şüphesiz Kur’an, çok şerefli bir Elçi’nin getirdiği sözdür. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 19, 20. O (Kur'an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş'ın sahibi (Allah'ın) katında itibarlı bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği sözdür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20,21. Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği sözdür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 19,20,21.O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | muhakkak o (Kur'an)i kerîm bir Resulün getirdiği kelâmdır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şüphesiz, muhakkak o (Kur'an) çok şerefli bir elçinin (getirdiği) kelâmdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz o (Kur'ân), elbette çok şerefli bir elçinin (Cebrâîl'in, vahiyden ibâret)sözüdür! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak bu Kur'an (Allah katında) kerim olan bir elçinin (Cebrâil Aleyhisselâmın) getirdiği kelâmdır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki O, muhakkak bir kerîm elçinin (getirdiği) kelâmdır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O çok şerefli bir elçinin getirdiği sözdür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily this is the word of a most honourable Messenger, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tekvir Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...