# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْۙۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-iżâ-l’işâru ‘uttilet | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğurması yaklaşmış gebe develer başıboş bırakıldığı zaman, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gebe develer salıverildiğinde, |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 3,4. Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gebe develer salıverildiği zaman. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kıyılmaz mallar bırakıldığında, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve kıyılmaz mallar bırakıldığı vakıt |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gebe develer (başı boş) salıverildiği zaman, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve yüklü develer, başıboş bırakıldığı zaman! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kıyılmaz (canım) mallar terkedildiği zaman, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve yüklü develer salıverildiği zaman. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gebe develer başıboş kaldığında, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When the she-camels, ten months with young, are left untended; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tekvir Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَاِذَا قَرَأْتَ الْقُرْاٰنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ Kur’an okuyacağın vakit, o kovulmuş şeyt ...