# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ جَعَلَ نَسْلَهُ مِنْ سُلَالَةٍ مِنْ مَٓاءٍ مَه۪ينٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme ce’ale neslehu min sulâletin min mâ-in mehîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra onun neslini, değersiz bir sudan süzülmüş bir özden yarattı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra onun zürriyetini, dayanıksız bir suyun özünden üretmiştir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 7,8,9. Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra da onun soyunu süzülmüş bir özden, değersiz bir sudan yaratmıştır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra da bir sülâleden, bir hakıyr sudan neslini yaptı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sonra O, bunun zürriyyetini hakıyr bir sudan meydana gelen nutfeden yapmışdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra onun neslini, hakir bir sudan (süzülmüş) bir hulâsadan (nutfeden) kıldı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra insanın neslini, bir nutfeden (erkek ve dişi hücreden), hakîr bir sudan yaptı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra onun zürriyetini bir nutfeden, hakîr (zayıf) bir sudan yaptı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onun neslini ise bayağı bir suyun özünden yarattı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And made his progeny from a quintessence of the nature of a fluid despised: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Secde Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...