# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْفَتْحُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyekûlûne metâ hâżâ-lfethu in kuntum sâdikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bir de kalkıp: “Eğer doğru söylüyorsanız bu kesin hükmün verileceği feth günü ne zaman?” diye soruyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer doğru söylüyorsanız, bu fetih (ve hüküm) günü hani ne zaman? derler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Doğru söylüyorsanız bildirin bu hüküm ne zaman verilecektir?" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Eğer doğru söyleyenler iseniz, şu fetih ne zamanmış?” diyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de "Ne zaman o fetih, eğer doğru söylüyorsanız?" diyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | 28,29. Bir de ne vakıt o fetih eğer doğru iseniz? Diyorlar. De ki küfredenlere o fetih günü iymanları faide vermez ve onlara göz açtırılmaz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Diyorlar ki: «Eğer doğru söyleyiciler iseniz o fetih ne zaman»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir de, “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu fetih (aramızda hüküm verme günü) ne zaman?” diyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de: “- Bu (Mekke) fethi ne zaman, eğer doğru söyliyenlerseniz?” diyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve diyorlar ki: «Bu feth ne zamandır? Eğer siz doğru sözlü kimseler iseniz (söyleyiniz bakalım!).» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de diyorlar ki: “Eğer doğru söylüyorsanız, bu fetih günü ne zaman?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They say: "When will this decision be, if ye are telling the truth?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Secde Sûresi 28. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...