# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنْ يَكُنْ لَهُمُ الْحَقُّ يَأْتُٓوا اِلَيْهِ مُذْعِن۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-in yekun lehumu-lhakku ye/tû ileyhi muż’inîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer verilecek hükmün kendi lehlerinde olacağını görürlerse, o zaman tam bir itaat ve teslimiyet içinde koşarak gelirler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatle koşa koşa gelirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ama, eğer (Allah ve Resulünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona, gönülden bağlı olarak saygı ile gelirler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve eğer hak kendilerinin olur ise münkad olarak ona gelirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer hak kendilerinin lehinde ise itaatle koşa koşa ona gelirler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Eğer hak, (Allah resûlünün verdiği hüküm,) kendi lehlerine olursa, ona itâat eden kimseler olarak (koşa koşa) gelirler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer hak kendilerinin olursa, koşarak Peygambere gelirler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve eğer hak kendilerinin lehine ise ona inkiyâd ederek geliverirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hak kendilerinden tarafa olduğu zaman ise verilecek hükme razı olarak gelirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But if the right is on their side, they come to him with all submission. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nûr Sûresi 49. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...