# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَوْلَٓا اِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ الْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بِاَنْفُسِهِمْ خَيْرًاۙ وَقَالُوا هٰذَٓا اِفْكٌ مُب۪ينٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Levlâ iż semi’tumûhu zanne-lmu/minûne velmu/minâtu bi-enfusihim ḣayran ve kâlû hâżâ ifkun mubîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu iftirâyı işittiğiniz zaman mü’min erkek ve mü’min kadınların birbirleri hakkında güzel şeyler düşünmeleri ve: “Hâşâ! Böyle bir şey olamaz! Bu, düpedüz bir iftirâdır!” demeleri gerekmez miydi? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onu işittiğiniz zaman, erkek kadın müminlerin, kendiliklerinden hüsnü zanda bulunup da: "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, “Bu, apaçık bir iftiradır” deselerdi ya! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Erkek ve kadın müminlerin, bu iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup da, "bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ne vardı onu işittiğiniz vakıt erkek ve kadın mü'minler kendi kendilerine husni zann etselerdi de bu açık bir ifktir deselerdi ya |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu işitdiğîniz vakit erkek mü'minlerle kadın mü'minlerin, kendi vicdanları (önünde), iyi bir zanda bulunub da «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri (lâzım) değil miydi? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onu işittiğiniz zaman, gerek erkek mü'minlerin ve gerekse kadın mü'minlerin, kendi vicdanlarıyla hüsn-i zanda bulunarak: “(Böyle bir şey olamaz!) Bu apaçık bir iftirâdır!” demeleri gerekmez miydi? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Keşke, onu (Hz. Aişe'ye iftirayı) işittiğiniz zaman, erkek ve kadın müminler, kendi kardeşlerine iyi bir zanda bulunub da: “- Bu apaçık bir iftiradır.” deselerdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onu işittikleri zaman mü'minler ile mü'mineler kendi vicdanlarında hayırlı bir zanda bulunarak, «Bu bir apaçık iftiradır,» demeli değil mi idiler? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onu işittiğinizde, mü'min erkekler ve mü'min kadınların birbirleri hakkında iyi şeyler düşünerek “Hâşâ, bu düpedüz iftiradır” demeleri gerekmez miydi? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Why did not the believers - men and women - when ye heard of the affair,- put the best construction on it in their own minds and say, "This (charge) is an obvious lie" ? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nûr Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...