Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 91 | Onlar ise: “Mûsâ aramıza dönünceye kadar onun karşısında boyun büküp tapınmaktan asla vazgeçmeyeceğiz!” dediler. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 92 | Mûsâ döndüğünde olan bitenden habersiz kardeşine çıkıştı: “Ey Hârûn! Bunların sapıklığa düştüklerini gördüğünde sana ne engel oldu da,” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 93 | “Söylediklerime uymadın, benim yolumdan gitmedin? Yoksa bilerek emrime karşı mı geldin?” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 94 | Hârûn: “Ey anamın oğlu!” dedi, “sakalımı, başımı çekme! Doğrusu ben senin: «Sözümü dinlemedin de İsrâiloğulları arasına ayrılık soktun!» demenden korktum.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 95 | Mûsâ, bu kez Sâmirî’ye dönerek: “Nedir bu yaptığın korkunç şey, ey Sâmirî?” diye sordu. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 96 | Sâmirî şöyle cevap verdi: “Ben, onların görmediği bir şeyi gördüm. Sana gelen elçi Cebrâil’in izinden bir avuç toprak alıp onu erimiş mücevheratın içine attım. Böyle bir şey yapmayı nefsim bana hoş gösterdi.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 97 | Mûsâ: “Defol, git!” dedi, “Artık hayatın boyunca: «Bana dokunmayın!» diyerek insanlardan uzak duracak, yalnız yaşamaya mahkûm olacaksın! Ayrıca senin için bir ceza daha var ki, ondan asla kaçıp kurtulamayacaksın. Şimdi tapınıp durduğun şu tanrına bak! Yemin olsun ki, biz onu ateşte yakacağız; sonra da küllerini denize savuracağız!” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 98 | Şüphesiz sizin ilâhınız ancak Allah’tır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O’nun ilmi her şeyi kuşatmıştır. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 99 | Rasûlüm! İşte böylece sana daha önce yaşanmış önemli hâdiselerden bir kısmını anlatıyoruz. Şüphesiz sana tarafımızdan bir zikir verdik. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 100 | Kim ondan yüz çevirirse, kıyâmet gününde ağır bir günah yükünün altına girecektir. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 101 | Onlar bu yükün altında devamlı kalacaklardır. Kıyâmet gününde onların payına düşecek bu yük, ne kötü bir yüktür! |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 102 | O gün sûra üflenecek. Biz o günde inkârcı suçluları, yorgunluk ve susuzluktan gözleri morarmış ve kör bir halde mahşerde toplayacağız. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 103 | O halin dehşeti içine aralarında gizli gizli fısıldaşarak: “Siz dünyada olsa olsa on gün kadar bir şey kaldınız” derler. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 104 | Aralarında konuştukları hususu elbette biz daha iyi biliriz. İçlerinden en mûtedili ve aklı başında olanı ise: “Hayır, belki orada sadece bir gün kaldınız” diye karşılık verir. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 105 | Rasûlüm! Sana kıyâmet gününde dağların ne halde olacağını soruyorlar. De ki: “Rabbim onları ufalayıp savuracak.” |
|
Enbiya suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 107. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ Enbiya Suresi 1 ...
Enbiya suresinin 94. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 94. Ayet Arapça: فَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا كُفْرَانَ لِس ...
"O Allah ki, ümmîlere kendi içlerinden, onlara âyetlerini okuyacak, onları her türlü günah kirlerinden temizleyip arındıracak, onlara kitabı ve hikm ...
Enbiya suresinin 89. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 89. Ayet Arapça: وَزَكَرِيَّٓا اِذْ نَادٰى رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْن۪ي فَرْدًا وَاَنْتَ ...
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...